Sınıf atlama sınavlarında 15 dersten 11 tanesinde 100 alarak kırılan rekor

  Nihayyet sınavlar başladı.Meslek derslerinden Keman, Oda Müziği, Solfej,   
  Armoni,Korrepetisyon,Piyano,Koro,Müzik Tarihi, Kültür Derslerinden ise Türkçe, İngilizce,Atatürk Inkılapları ve Cumhuriyet Tarihi, Askerlik, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Coğrafya, sınavlarına girecekti Burcu.
   Aynı gün iki veya üç sınavın olduğu zamanlar da vardı. Bu sınavlar bütünleme sınavı idi ve hepsine birden giren öğrenci pek yoktu. Ancak sınıf atlama olayını denemek isteyen öğrenciler girebilirdi hepsine birden.
  Keman, Oda müziği, Korrepetisyon, piyano, solfej ve armoni gibi derslerde zaten çok iyi idi ama seviyesini taze tutabilmesi için devamli hergün çalışması gerekiyordu. Buna karşılık Türkçe, tarih, sosyoloji, sanat tarihi, gibi derslerde ise kitaba dayalı bir eğitim olduğu için kitabını çok iyi çalışması gerekiyordu. Bu arada farkındaysanız askerlik, koro gibi de ekstra dersler de var listemizde.

  Sınavlar güzel başladı ve güzel devam etti. Bu arada evimizde boya, badana işleri de devam ediyordu. Bu arada komik bir de anımı anlatayım. Boyacılar işe başlamadan evde konuşmayacaksınız, sessiz olacaksınız şartı koymuştum hatırlarsanız.Bir gün biz Burcu ile balkonda , ablası odada ders çalışıyor, boyacılar da salonu boyuyordu. Birden adamlardan biri hafiften bir türkü tutturdu. Tam ben müdahale edecektim ki diğer usta hemen çıkıştı türkü söyleyene. 'sus ,sesini çıkartma, çocuklar ders çalışıyor.'diyen ustaya biz balkonda gülmekten bir hal olduk Burcu ile.Demekki ustalarda bu otoriteyi sağlayabilmişim.
  Sağlığımıza, gıdamıza,uykumuza dikkat ederek, zamanımızı en rasyonel kullanarak, moralimizi daima en yüksek tutarak bu sınav süresini alnımızın akı ile geçirdik. Sonuçlar çalışmanın, azmin, sebatın ve inanmanın bir zaferi idi.
  Burcu 20 günlük bir sürede girdiği lise 2.sınıf 15 dersin sınavından 11 tanesinden 100 tam puan alarak hem okul tarihinde bir ilke imza atmıştı, hemde 13 yaşında bir çocuğun bu sınavlara girerek sınıf atlamasına ne gerek var diyen öğretmenlerine en kısa ve kesin cevabı vermişti.
 Ama Burcu bunu hala yapıyor. Bir konuda fazla iddalaşmıyor ve sorun çıkartmıyor. En güzel cevap yaptıklarımla verilen cevaptır.diyor.Kısacası bir yazımda konu ettiğim Ziya Paşa'nın terkib-i Bendinden bir söz gibi. 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,Görünür kişinin rütbe-i aklı eserinde.'demişti.Ziya Paşa bu beyitinde.Ne kadar doğru.
  11 Dersten 100 aldı dedik. Keman, Oda Müziği, Solfej,Armoni,Korrepetisyon,Piyano,Atatürk İlkeleri ve Cumhuriyet Tarihi,Askerlik, Sosyoloji, İngilizce, Coğrafya  100 tam puan aldığı derslerdi. Bu arada tek tek girdiği bu sınavlardan birinde bir terslikle karşılaştı.Koro sınavında ki hiç kimsenin okulda ciddiye almadığı bir dersti, Türki Cumhuriyetlerden gelmiş bir genç hoca Burcu'ya İstiklal marşını okutmak istemiş. Yani tereciye tere satmak gibi bir olay,Tabii daha ciddi sınavlara odaklanan ve her hafta okuduğu , ilkokul çağlarından beri 10 kıtasını ezbere bildiği İstiklal marşı ile sınavda karşılaşan Burcu bir bocalamış.Çıkınca üzüntüsünden ağlayan Burcu'yu teselli etmek görevi kapıda bekleyen bana düştü. Tabii bu kadar 100 puanın arasında boncuk gibi bir 50 puan sırıtıyordu.
  Şimdi merak ediyorum.Burcu bütün dünyada bir Türk genci olarak başarıdan başarıya koşup ülkesini temsil ederken,acaba Türk olmayan o hanımefendi nerelerde ve ne yapıyordur.Daima bu tür kösteklemelerle  karşılaiıyorsunuz yaşamınızda. Önemli olan bütün bu kösteklemelere rağmen düşmeden, düşerseniz de hemen kalkıp koşuya devam ederek amaca doğru koşmak. İnanın amaca ulaşılıyor.
  Eylül 1995 ayı sonunda Burcu Lise 3. sınıf okumaya hak kazanmış, Ebru Üniversite son sınıfa geçmiş ve evimiz harika boyanmıştı. Artık daha yoğun savaşlara doğru yelken açabilirdik.