Hürriyet

30 Aralık 2014 Salı

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: 25 Mayıs gecesi A.A.S.S.Merkezinde bir çok çocuk K...

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: 25 Mayıs gecesi A.A.S.S.Merkezinde bir çok çocuk K...: 24 Mayıs İzmir Ekonomi Üniversitesi konserinin ertesi gün Burcu Göker ve Eric Jenkins  Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük salonda bir k...

25 Mayıs gecesi A.A.S.S.Merkezinde bir çok çocuk Klasik Müzikle tanıştı.

24 Mayıs İzmir Ekonomi Üniversitesi konserinin ertesi gün Burcu Göker ve Eric Jenkins  Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük salonda bir konser daha vereceklerdi. Bu iki konser arasında Burcu'yu en çok mutlu eden ablası Ebru'nun yeni doğan bebeği İdil'le geçirdiği dakikalardı. İdil 28 şubatta doğmuştu ve konserler sırasında henüz 3 aylıktı. Ama sanki çok uzaklardan gelen teyzesini tanır gibi bakıyordu onun kucağına. Burcu da çok az görebildiği yeğenini bağrına basıp kokluyordu bulabildiği zamanlarda.Eric de çok seviyordu İdil'i ve ağabeyi Ural'ı.Onların çocuklarla geçirdiği anlarda sergiledikleri duygu yüklü resmi seyretmek bana çok zevk veriyordu.24 Mayıs gecesi konser sonunda ablasının evinde ailece toplandığımızı ve yaşadığımız sohbet gecesini bir önceki yazımda anlatmıştım.O gece tekrar Ekonomi Üniversite'sindeki konuk evine döndük.En tuhafı İstanbul'dan konser için gelen babamız Ebru'nun evinde kalmıştı. Ben Burcu ve Eric ile konukevine gitmiştim. Ertesi gün konser saatine kadar uzaktık ailemizden. İşte sanat böyle bir şeydi. Ailenden herşeyden önce geliyordu yaşamında.Ertesi sabah güneşli bir İzmir sabahı o gün geçecek güzel konserin müjdecisi gibiydi sanki.Konser salonuna konser saatinden epey önce geldik.Eric konser salonundaki piyanoda prova yapacaktı. İyi ki erken gelmişiz. Zira Türkiye'nin en büyük akustıği en güçlü ve en güzel salonu konser için hazır değildi. Hakikaten Ahmet Adnan Saygun Konser salonu akustiği çok güçlü ve güzel bir salon.Özenle inşaa edilmiş bu salonda konser vemek gerçekten büyük zevkti. Ama konser Merkezi büyük bir sahipsizlik içindeydi o gün. Bir süre önce İzmir Belediyesinde vukubulan bir takım olaylar sebebiyle yaşanıyordu bu durum. Burcu hemen olaya müdahale etti ve sahnenin hazırlanması için büyük bir mücadele verdi. Sahne hazırlandıktan sonra artık Burcu da giyinebilirdi. Bu arada Eric herşeyden habersiz piyanoda alıştırma yapıyordu. Sahnenin boşaltılmasından, ışık sisteminin çalışmasına kadar detaylarla uğraşan nefes nefese kalan Burcu'nun nasıl çıkıp o uzun konseri gerçekleştireceğini kara kara düşünüyordum ben.Nihayyet izleyiciler gelmeye başladı. Ablası, eniştesi ve yeğeni Ural ilk gelenler arasındaydı. Tabii babası da.Bir anda 1200 kişilik salonun 9 ile 12 yaş arası yüzlerce çocukla dolduğunu gördüm. Hepsi çok ağırbaşlı öğretmenlerinin nezaretinde konser izlemeye gelmişlerdi. Yeğen Ural teyzesinin konserinin el ilanlarını, afişlerini bütün okulda dağıtmış ve İzmir Işkkent okulu tüm eğitim kadrosu ve öğrencileri ile bu güzel konser gelmişti.İnanılmaz bir olaydı bu.Bu arada İzmir'den çok sayıda izleyici de konsere katılmıştı. O salonun böylesine dolduğu görmek çok güzel bir olaydı. Tabii İzmir Belediyesi ve Ege Basını çok güzel duyurmuştu konseri.Konser çok güzel geçti.Konser sonunda çocukların sahneye Burcu ve Eric'i tebrike çıktıkları an seyredilmeye değer bir olaydı.İşin en tuhaf yanı bu kadar çocuğun bu güzel klasik müzik konserini hiç nefes bile almadan sessiz ve huşu içersinde izlemesiydi.Çocuklar sanki büyülenmişlerdi. Çıkışta 5 yaş civarında bir küçük kızn babasına 'Ne güzel aynı Barbi ile Ken 'gibi dediğini duydum ve güldüm.Barbi ile Keni biliyorsunuz değil mi?Çocuklar bu kadar olgun ve sessiz seyrederken konseri salonda onların varlığından hoşlanmayan kişilerde vardı galiba. Salon boşalırken yaşlı bir hanımın 'Bu kadar çocuk ne arıyor bu konserde .'Diye hayıflandığını duydum.Arkamı döndüm ve hanımefendiye' Klasik Müzik seyircisini ancak yeni nesillere bu müziği sevdirerek arttırabilliriz. Bu çocukların konsere gelmesi ilerde çok iyi müzik dinleyicileri olmaları için bir sebep olacaktır.' şeklinde açıklama yapmak gereği duydum. Ben bir İktisatçıyım.Bir malın arzını arttırmak için talebi arttırmak gerektiğin öğrendim Üniversite eğitimin sırasında. Eğer klasik müziğin yayılmasını istiyorsak yeni nesilleri Müzikle tanıştırmamız gerekir. Aksi taktirde klasik müzik yayılmadan olduğu gibi kalır. Amerika'da büyük orkestralar çocuklar için periyordik zamanlarda konserler düzenliyor, okullara gidiyor, enstrumanları tanıtıyor, konserler veriyor.25 Mayıs gecesi belki yaşamında ilk kez bir klasik müzik konserine gitmiş bir çok çocuk bu müziği sevmeyi öğrendiler. Bu çok güzel bir olaydı

23 Aralık 2014 Salı

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kemanın Genç Divası İz...

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kemanın Genç Divası İz...: BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kemanın Genç Divası İzmir Konserlerinde : 20 Mayıs 2011 sabahı erken saatte  Antalya Havaalanından İstanbul'...

İzmir Ekonomi Üniversitesinde Burcu Göker....

24 Eylül sabahı İzmir Ekonomi Üniversitesi konuk evine yerleştiğimizi ve gece Üniversite Konser salonunda Burcu Göker ve Eric Jenkins konseri olacağını bir önceki yazımda belirtmiştim.
O gün Burcu ve Eric hemen konser salonunda provaya , ben de Üniversite bahçesinde gezmeye
başladık. Hava harika bir mayıs günü idi. İzmir'in nefis güneşi , ılık havası içime mutluluk dolduruyırdu.
Akşam konsere çok yakın dostlarımızın da katılacağı haberi beni daha bir mutlu ediyordu. Dostlarımız taa Seferihisardan çıkıp geleceklerdi konsere. Belki İzmir Seferihisar arasını bilenler ne var ki bir saatlık yol diye düşünebilirler. Ama gelecek kişilerin 75 yaşın üstünde olması, yakın bir geçmişte kalp ameliyatı geçirmeleri bu konser gelişinin ne büyük fedakarlık olduğunu anlatır.
Onlar Burcu ve Eric için, onları dinlemek, müzikleri ile buluşmak için geliyorlardı. Neyse ki konser geç saatte değildi. Ve kimbilir konserden sonra bir sohbet imkanımız bile olabilirdi onlarla .
Konser çok güzel geçti.Konser sırasında yanımda oturan Gündoğdu Kayal Bey'in gözyaşlarını tutamaması beni de çok duygulandırmıştı. Bu güzel duygu yüklü konseri dostlarımızla elele , sevgi ile izledik.
Ne güzeldi insanın dostlarının böyle bir araya gelmesi.Gemiş günlerden bir gün dostlarımızdan biri.'İyi ki Burcu var ve biz onun konserlerinde buluşuyoruz.Burcu bizleri bir araya getirerek çok büyük bir olay yaratıyor.'demişti. Hakikaten Burcu'nun konserleri birbirini çok seven, uzun yıllar birlikte bir çok anı biriktirmiş ama bir süredir yaşamın zorluğundan bir araya gelemeyen dostları bir araya getirmesi açısından büyük bir görev üstleniyordu.Biz bu bir araları getirmeleri öylesine genişlettik ki Burcu ve Eric'in İstanbul dışı konserleri dostların bir kaçgünlük tatil yaptığı seyahatlere dönüştü sonunda.
Şimdi iki yıldır Burcu Ülkesine konser için gelmiyor. Dostlarım sürekli bana soruyorlar' Burcu tekrar ne zaman gelecek, gene buluşacakmıyız onun sayesinde, gene yolculuklar yapacakmıyız' .diye.
Herkes o güzel gezilerin hayalı ile dolu . Ve bütün dostlarımız tekrar buluşmayı özlemle bekliyorlar.
Ekonomi Üniversitesi konserinin ardından tebrikler, çiçekler ve fotoğraf çekimleri. Herkes bu güzel günü belgelemeye çalışıyordu sanki.
Sonunda herşey bitip Üniversite kapısına çıktıpğımızda Burcu ve Eric'in büyük boy konser afişinin önünde son fotoğraflarımızı da çektirirken içime bir sonraki gün konserinin heyecanı sarmaya başlamıştı bile.
Evet konser bitişinde dostlarımızla hemen ayrılmadık. Konser sonu İzmir'de yaşayan büyük kızımın evinde toplandık. Masa başında oturup şaraplarımızı içerken geçmişin, o günün, geleceğin konuları ile öylesine dolu idik ki.
Bir sonraki günkü konser 25 Mayıs Ahmet  Adnan Saygun Sanat Merkezi büyük salonda idi.O gece dostlarımızla vedalaşıp onlar Seferihisar'a biz de Ekonomi Üniversitesi konuk evine doğru yönlendik.
Yorgunduk ama çok mutlu idik.
Adnan Saygun Konserimizi bir sonraki yazımda anlatayım. O kadar çok anımız var ki her konserde..


20 Aralık 2014 Cumartesi

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kemanın Genç Divası İzmir Konserlerinde

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kemanın Genç Divası İzmir Konserlerinde: 20 Mayıs 2011 sabahı erken saatte  Antalya Havaalanından İstanbul'a kalkan uçağa bindiğimizde çok yoğun bir güne hazırdık. O gün Kadı...

Kemanın Genç Divası İzmir Konserlerinde

20 Mayıs 2011 sabahı erken saatte  Antalya Havaalanından İstanbul'a kalkan uçağa bindiğimizde çok yoğun bir güne hazırdık.
O gün Kadıköy Halis Kurtça Kültür Merkezinde bir konser gerçekleştirecekti Burcu Göker  ve Eric.
Alandan eve döner dönmez hemen çalışmaya başladık. Burcu gece için  konser koyafetlerini hazırlayıp kuaföre yönlendi. Eric hemen evdeki piyanonun başına oturup gece gerçekleşecek konserin çalışmalarına başladı.
O gece konser çok güzel geçti. Daha önce iki yıl üst üste aynı konser salonunda çalmış olan gençlerin bu üçüncü konserleri idi.Daha önceki yıllarda Halis Kurtça Kültür Merkezinde havalandırma sisteminin olmaması sebebiyle çektiğimiz zorlukları  yazılarımda belirtmiştim.
Bu sefer Konser salonu o kadar bunaltıcı gelmedi hepimize. Ya artık alışmıştık veya Burcu'nun müspet ışığı etkilemişti bizi..
O gece Burcu ve Eric o salonda çalarken birden dikkatimi çekti. Konser Salonu Paris'teki eski tiyatro salonlarını anımsatmıştı bana. Galiba herkeste aynı duygu vardı  ki izleyiciler bu güzel konserden çok mutlu ve keyifli ayrıldı.
Konser bitiminde sahneye gelen izleyicilerle hatıra fotoğrafı çektiren sanatçılar  da bu güzel konserden çok mutlu idiler.
Bu konserden sonra ki dinleti 24 Mayıs 2011 günü İzmir Ekonomi Üniversitesinde gerçekleşecektı.
Yazılarımı okuyanlar anımsayacaklar. bu yılki konser turnesinde Burcu ve Eric İzmir'de 16 mayıs tarihinde de bir konser gerçekleştirmişlerdi.
16 Mayıs Ege Üniversitesi konseri çok parlak geçmiş ve büyük beğeni almışlardı.
24 Mayıs İzmir Ekonomi Üniversitesi konserinden sonra 25 Mayıs 2011 günü İzmir Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük salonda dinleyicileri ile buluşacaktı sanatçılarımız.
Aynı yıl İzmir'de gerçekleşecek 3 konser Ege basınının da büyük dikkatini çekmişti.
İzmir'de bulunduğumuz sürede bu haberleri dikkatle takip ettim. Hatta bir ara aynı gün ondan fazla gazetede haberin çıktığını görünce Burcu'ya pop sanatçılarını geçtin yavrum'dedim. Burcu'nun verdiği cevap çok ilginçti. Bir klasik müzik sanatçısının da pop sanatçısı kadar basında yer alması gerekir.'diye cevap vermişti benim özgüveni yüksek kızım.
Beni de çok mutlu ediyordu evladımın 'Kemanın genç divası' olarak basında yer alması.Zira o bu övgüleri çoktan hak etmişti.
Bazen bana soruyorlar. Burcu'nun aynı şehirde üst üste konser vermesi rizikolu değil mi,diye. Aksine bir şehirde ne çok konser olursa o kadar tanıtım oluyor ve izleyici sayısı o kadar artıyor.
21 Mayıs konserinden sonra bize dinlenmek için bir iki gün kalıyordu. 24 Mayıs sabahı İzmir'e hareket edecektik.
24 Mayıs sabahı uçakta  hem İzmir'de gerçekleşecek iki çok önemli konserin hem de henüz 3 aylık olan yeğeni İdili görmenin mutluluğunu ve heyecanını yaşıyordu Burcu. Eric de İdili çok seviyor ve göreceği için sevgi ile günleri çekiyordu.
İzmir konserleri süresinde Ekonomi Üniversitesinin konuk evinde kalacaktık. Konser günü alandan direkt  Üniversite Konuk evine geldik.. Ablasının İzmir'de evi varken konuk evinde kalmamız belki bazı kişilere ters gelebilir ama Burcu , Eric ve ben konser için şehirde bulunuyorduk ve Konuk evinde kalmak daha mantıklı geliyordu bize.Konserlere daha iyi konsantre olabilecekti sanatçılar.Ekonomi Üniversitesinin konuk evi gerçekten İzmir'in güzel bir bölgesinde Üniversite kompleksinin içindeydi. Bu konuk evinde kalarak Üniversiteyi daha yakından da tanıma imkanımız oluyordu.
Bu güzel İzmir konserlerinin izlenimlerini bir sonraki yazıma bırakıyorum.


14 Aralık 2014 Pazar

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kırık kalbimden bir yazı

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Kırık kalbimden bir yazı: Yazıma eklediğim fotoğraf 21 Mayıs 2011 günün Kadıköy Halis Kurtça Kültür Merkezi konserinden sonra Burcu Göker ve Eric Jenkini'i kend...

Kırık kalbimden bir yazı

Yazıma eklediğim fotoğraf 21 Mayıs 2011 günün Kadıköy Halis Kurtça Kültür Merkezi konserinden sonra Burcu Göker ve Eric Jenkini'i kendilerini kutlayan dostlarının arasında göstermektedir.
20 Mayıs günü Antalya Akdeniz  Üniversitesi Konser salonundaki konseri ve daha sonra sevgili dostumuz Prof. Hakkı Mıricı Bey'ın bizlere vermiş olduğu harika daveti bir önceki yazımda anlatmıştım. Sohbet, sevgi, dostluk dolu bu gecenin ardından uykuya çekildiğimizde ertesi sabah erkenden Antalya -İstanbul uçağına nasıl yetişeçeğimizin heyecanı içindeydik.
Ertesi  sabah İstanbul'a dönecek, ve gece Kadıköy Halis Kurtça Kültür Merkezindeki konsere yetişecektik.
Burcu'nun hergün bu yoğun programını gören dostlarımız bu tempoya nasıl yetiştiğini merak edip endişe duyuyorlardı. Hatta bazı sevdiklerimiz bu programı benim hazırladığı düşünerek beni gaddar bir anne olmakla suçluyorladı. Oysa bilmiyorlardı ki bu programları Burcu kendisi hazırlıyordu ve bu yoğun çalışmadan büyük keyif alıp adeta bu tempo ile besleniyordu.
Bu arada Burcu'nun bu hafta sonu programından bir örnek vermek istiyorum.
Bugün 14 Aralık 2014..Dün yani 13 Aralık sabah Orkestra provası, öğleden sonra Kolejdeki öğrencilerinin resitali ve daha sonra Kolejde öprencileri ile ders. Bu sabah yani 14 Aralık kilisede Konser, Öğleden sonra Orkestra provası, Akşam Mobile Senfoni Orkestrası ile konser. Yarın sabah Kolejde öprencileri ile ders vereceği bir yeni hafta başlıyor. Bütün bu aktivitelerin birbirinden uzak yerlerde yapıldığını ve ulaşım olayını da hesaba katarsak herkesin dinlendiği bir hafta sonunda Burcu'nun temposu epey korkutucu gözüküyor.
Şimdi bir zamanlar Burcu'yu çok yorduğumu söyleyerek beni suçlayan dostlarıma sormak istiyorum. Ben şimdi Burcu'dan saatlerce uzakta bir başka kıtadayım. Bu programları ben mi yapıyorum Burcu'ya.Burcu Göker çalışmaktan, çok çalışmaktan keyif alıyor ve bununla besleniyor.Kemanını çok seviyor ve çalarken mutlu oluyor.
Bir de bütün bu aktivitelerden iyi ücretler aldığı dikkate alınırsa keyif katlanıyor. Çünkü Burcu Amerika'da ülkesindeki gibi bedava konser vermiyor.
Sanırım bugünkü yazım Burcu'nun aktivitelerini anlatmaktan çok bir hesap verme, bir hesap sorma durumunda olacak. Belki de şu anda içinde yaşadığım İstanbul'un soğuk, yağmurlu havası, yaklaşan noele rağmen ışıltısız ,kapkara hali, yakın ve uzak çevremdeki insanların mutsuzluğu, yazılı ve sözlü basındaki acı verici haberler beni ve dolayısı ile yazılarımı etkiledi.
Hazır kırıklıklarımı yazarken bir başka konuya daha değineyim. Nasılsa bugün anılara devam edemiyeceğim.
Geçtiğimiz günlerde bir haber duydum televizyonlarda. Suriyeli 16 yaşında bir piyanistin hikayesi idi bu haber. Bursa'ya yerleşen piyaniste gece yarısı Nüfüs İdaresi açtırılarak Türk vatandaşlığı belgesi ve pasaport çıkartılmış ve ertesi sabah yurt dışındaki bir yarışmaya gönderilmesi sağlanmış. Hem bu güzel ve bir o kadar da mucize haberi bizzat ülkemin Cumhurbaşkanı telefonla kendisi vermiş genç piyaniste.
Genç bir yeteneğe gösterilen bu harika duyarlılık ve sahip çıkma olayı beni çok etkiledi. Hele ülkemin en büyük kişisinin bizzat telefonla bu haberi vermesi çok güzel ve sevgi dolu bir olay.Sanata, gençliğe, gösterilen bu duyarlılık  inanılmaz.
Ben çok isterdim ataları bu topraklar için savaşmış, canını vermiş. kanı ile bu toprağı yüzyıllarca sulamış, bu ülkenin has evladı olan çocuklarımıza da aynı duyarlılığı gösterelim.
Sadece Burcu için söylemiyorum. Biliyorum ki bu ülkede yüzlerce, binlerce, onbinlerce Burcu var, Ahmet var.Kimi sanatı ile, kimi laboratuarda araştırması ile, kimi ilimi ile kimi bilimi ile. Kimi de elinde silahı ile ülke korumasında.
Ben kendi hesabıma yıllarca ülkesi için çırpınan , onu dünyanın her köşesinde kemanı ile , müziği ile tanıtmaya çalışan Burcu'nun bir haberle bile ödüllendirilmediğini söyleyeceğim. Daha bir yıl olmadı Haziran 2014 de Burcu Şankhay'da Adnan Saygun'u anlatttı, tanıttı ve çaldı Üniversitede. Konser verdi, konferans verdi. Sorarım size basında bir küçük haber okudunuz mu bu konu ile ilgili.
Güneş açmaya başladı.Ben de bu karamsar yazıyı burada keseceğim. Hesap sormaya ara vereceğim.

7 Aralık 2014 Pazar

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Burcu Göker seni çok seviyoruz ve değerini biliyor...

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: Burcu Göker seni çok seviyoruz ve değerini biliyor...: Samsun'dan 20 Mayıs sabahı çok güzel anılarla Ankara uçağına bindiğimizde ,aynı gün Antalya Akdeniz Üniversitesindeki konserin mutlulu...

Burcu Göker seni çok seviyoruz ve değerini biliyoruz.

Samsun'dan 20 Mayıs sabahı çok güzel anılarla Ankara uçağına bindiğimizde ,aynı gün Antalya Akdeniz Üniversitesindeki konserin mutluluğu sarmıştı hepimizi.
Samsun , Ankara, Ankara Antalya uçuşundan sonra Antalya havaalanına indiğimizde sevgili arkadaşımız Şehnaz Hanımı bizi karşılar görünce mutluluğumuz bir kat daha arttı.Şehnaz Hanım o tarihlerde Antalyadaki evinde olduğundan bizi alandan karşılama ve otelimize götürme görevini severek üstlenmişti. Alandan hemen otele gitmedik. Şehnaz Hanım evinde çok güzel bir çay daveti hazırlamıştı bizim için.
Kahkahalar dolu bir sohbet eşliğinde  içilen çaylar yenen harika keklerden sonra otelimize geldik..Burcu ve Eric hemen duşlarını alıp prova için Akdeniz Üniversitesi Konser salonuna doğru yönlendiler Üniversite aracı ile. Tabii ben de onlarla beraber.
Konser için kıyafetlerini de yanlarına almışlardı . artık gece konserden sonra dönecektik otele.
Akşam konser öncesi Üniversitenin konser salonunun kapısında çok eski dostlarımızı görünce duygulandım. Yıllarca çocuklarımızı beraberce Konservatuara götürdüğümüz., onlar derste iken merdiven altındaki sıralarda otuurup çocuklarımızı beklediğimiz, dertleştiğimiz arkadaşlarımdan Nedret Hanımı,Şehnaz hanımı ve diğer arkadaşlarımı görmek beni çok mutlu etmişti. Burcu soyunma odasında olduğundan gelen dostlarımızdan haberdar değildi.
Konser salonuna  girince kalabalığı görünce mutlu oldum. Bir sanatçı için konserinin dizleyicisinin çok olması kadar mutluluk verici bir olay yok.
Konsere Üniversite öğretim kadrosundan çok değerli hocalar gelmişti ama konser bitiminde sahneye sanatçıları tebrike bir idari elemanla, genç bir hanım  öğrencinin çıkması ve çiçek vermesi diğer konukları biraz üzdü o gece.
Gene de Aziz Atamızın büyük boy posteri önünde  çalmak sanatçıları onurlandırmıştı. Bir çok başka Üniversitede gördüğümüz ihtişamlı ağırlamayı göremesek de gene de çok keyifli idi. Hele konserin sonunda Burcu ve Eric'in Florida'dan çok iyi tanıdığı , bir çok anı paylaştığı Hakkı hoca ve ailesinin tertiplediği yemekli sohber gecesi harika idi.
Burcu ve Eric Hakkı hocanın Florida'da bulunduğu bir yılda onunla birlikte çok güzel anılar biriktirmişler ve daha sonra Mirici ailesi ülkeye geri dönünce onların Thalle Wille'de ki evlerini devralmışlardı.Hakkı hocanın eşi Semra Hoca ve sevgili kızları Burcu'nun ülke özlemini gidermesinde büyük destek olmuşlardı .O günleri Burcu anlata anlata bitiremiyordu.
O gece bütün bu anıların hatırlanması ve ilk defa konserde tanışan kişilerin büyük kaynaşması içinde harika geçti. Herkes Burcu'nun sevdikleri idi ve çok güzel kaynaşmışlardı.
Ne yazık ki gece bitmek zorunda idi. Zira ertesi sabah erkenden İstanbul'a uçacaktık. Ertesi gece İstanbul Halis Kurtça Kültür Merkezindeki konser bekliyordu sanatçılarımızı.
Vedadan sonra otelimize dönüp çantalarımızı toparladık. Gece uykuya dalmadan önce her konserden sonra olduğu gibi ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.
Takriben iki yıldır bu mutluluğu artık yaşıyamıyorum.2012 yılından bu yana Burcu konser için Türkiyeye gelmedi. Çine Şankhay'a bile gitti. Her gün konseri oluyor Amerika'da. Ama biz onu dinleyemiyoruz. Belki bir gün tekrar dinlerim diye ümit edip avunuyorum.
Burcu neden mi ülkesine gelmiyor diyebilirsiniz.
Burcu ülkesinde konser vermek istiyor tabii ki. Konser başvuruları konser salonlarının ödeme zorluklarından neticelenemiyor. Burcu ve beraber geleceği arkadaşları fazla bir ücret istemiyorlar. Yol ve ikamet masraflarının karşılanması kaydı ile gelip konser verebilecekler. Sanırım ülkemizdeki konser salonları yeterli, maddi imkanlara sahip değil. Veya konser salonlarının imkanları bazı kişilerin tekeli altında.
Her neyse . Ben hala bir gün Burcu'yu ülkemde dinleme imkanına sahip olacağımın ümidi içindeyim.Gerçi o burada olmasa da ben onun gittiği yerlerdeki konserleri içimde duyuyorum ve dinliyorum.
Yazımı bitirmeden bir konuyu daha açıklığa kavuşturayım. Yazımı okuyanlar Burcu ve Eric daha önce nasıl geldiler , konser verdiler.kim karşıladı masraflarını diye düşünebilirler.
Burcu ve Eric Üniversite konserlerinden hiç ücret almadılar. Sadece ikamet ve yurt içi ulaşım bedeli karşılığı konser verdiler. Diğer salon konserlerinin bir çoğu bedava yapılmış konserlerdi ve afiş. tanıtım, reklam giderleri tarafımızdan karşılandı.
Kaşe ücreti aldıkları yegane konserler İzmir^de verdikleri Adnan Saygun Sanat Merkezi  ve Karşıyaka Opera Sahnesi konserler idi.
Bütün bu konserlere gelirken Burcu ve Eric Amerika uçak biletlerini kendi imkanları ile ödediler.
Burcunun mesleği bu iş. Zevk alsa da yaptığı işten zevk için yapmıyor.Kaldı ki doktora ünvanına sahip , Amerika'da hoca olan ve bir çok sanat etkinliğinde büyük ücretler alan bir sanatçı olarak artık bedava çalması beklenemez.
Ülkesi onu sevmiyor ve değerini bilmiyor kanısına kapıldı sanırım.Umarım bütün bunlar geçer bir gün.



1 Aralık 2014 Pazartesi

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: 20 Mayıs Antalya Akdeniz Üniversitesi Konserine do...

BEN BİR KEMANCI ANNESİYİM.: 20 Mayıs Antalya Akdeniz Üniversitesi Konserine do...: Öncelikle eklediğim fotoğrafı açıklayayım. 20 Mayıs 2011 Antalya Akdeniz Üniversitesi konserinden bir görüntü. Şimdi kaldığımız yerden an...

20 Mayıs Antalya Akdeniz Üniversitesi Konserine doğru.......

Öncelikle eklediğim fotoğrafı açıklayayım. 20 Mayıs 2011 Antalya Akdeniz Üniversitesi konserinden bir görüntü.
Şimdi kaldığımız yerden anlatmaya devam ediyorum. 19 Mayıs sabahı Samsun 19 Mayıs Üniversitesi konuk evinde uyandığımızda bizi çok güzel bir günün beklediğini biliyorduk.İki gece önce Üniversite Konser salonunda harika bir konser vermişti Burcu Göker ve Eric Jenkins. Çok büyük beğeni aldıkları bu harika konserin arkasından sohbet dolu bir yemek .Bir gün önce de Samsun gezimiz ve Süleyman Tarman Bey'in konferansı günümüzün mutlu ve keyifli geçmesini sağlamıştı.
O sabah güneşli ve ılık havada kahvelerimizi Konuk evinin Samsun'u tepeden gören nefis manzarası eşliğinde içtikten sonra törenin yapılacağı alana doğru yola çıktık. Bize Üniversite yetkilileri eşlik ediyordu.
Samsun'da 19 Mayıs törenleri 19 Mayıs 1919 günü Aziz Atamızın kurtuluş savaşını başlattığı mücadelede Bandırma vapurundan karaya çıktığı alanda yapılıyordu. Bir gün önceki Şehir gezisinde Bandırma vapurunu ve alanı detaylı gezmiştik.
Tören alanına geldiğimizde büyük bir kalabalık gördük.Sanki tüm Samsun halkı alana gelmiş gibi idi. Onlar haklı idi. Zira bu kadar tarihi değere sahip bir şehirde böylesine anlamlı bir günde evde oturulmazdı herhalde. Biz de çok şanslıydık. Yaşamımızın bir döneminde bir kereliğine bile olsa bu çok anlamlı günde böyle bir törene şahit oluyorduk. İçimden sessizce Burcu'ya teşekkür ettim.Bütün bunlar Burcu'nun ve kemanının sayesinde oluyordu.
Alanda törenler başlarken gökyüzünde bir hareket farkettik ve o anda kendimi bir rüya aleminde buldum. Onlarca jet gökyüzünde inanılmaz akrobosi hareketleri yapıyordu. Kah yıldız çizen, kah ay şieklinde birleşen bu jetlerin Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Türk Yıldızları adlı akrobosi filsou olduğunu Üniversite yetkilisi hanım sessizce kulağımıza fıldıdadı.
Jetler sestem hızlı uçıyordu ve çok tehlikeli hareketleri ile bizleri heyecandan heyecana sürüklüyorlardı.
Bir daha  böyle bir gösteri görme şasım olacakmıydı. Bilmiyorum. Belki ülkemin başka bir yöresinde görebilirdim ama bu çok anlamlı günde bu çok tarihi alanda bunları görmek beni çok duygulandırmıştı. Burcu da benim gibi aynı milli duygular içinde idi. Eric ise hayret ve heyecanla seyrediyordu bu harika gösteriyi. Ben bir yandan da onur duyuyordum Eric karşısında. Ne güçlü bir hava kuvvetlerimiz , pilotlarımız olduğunu düşünüp duyduğum bir onurdu bu.
Gösteri ve tören bitiminde hemen konuk evine döndük. Zira öğleden sonra uçağı ile önce Ankara'ya oradan aktarmalı Antalya'ya uçacaktık. Bir sonraki gün Antalya Akdeniz Üniversite'sinde bir konser verecekti Burcu ve Eric.
Bizi Çarşamba havalanına götürecek rektörlük aracına binerken bize bu güzel Samsun anılarını yaşatan Üniversite yetkililerine teşekkür ediyorduk. Onlar da Burcu ve Eric gibi değerli  sanatçılarla tanıştıkları ve müziklerini dinleme fırsatı buldukları için şükranlarını sunuyorlardı.