Hürriyet

29 Mart 2013 Cuma

Paris'te 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı Kutlanacak.



 Yazıma başlamadan önce yukardaki görselleri açıklamak istiyorum. İlk görsel Paris'teki evimizin balkonunda eşim ve ben 23 nisan kutlamasına gitmeden önce. Balkonumuza dikkatle bakarsanır çiçeklendirmeye başladığı fark edersiniz.
  İkinci görsel Burcu, babası ve Ebru Luxsemburg Bahçelerinde, üçüncü görselde ise Paris Büyükelçiliğinin Argenteuil'de tertiplediği 23 nisan kutlamasının gazete haberini okuyabilirsiniz.
  İsterseniz konumuza bıraktığımız günden devam edelim. Concour Nerini'de kazandığı büyük başarı Burcu'yu ve beni çok mutlu etmişti. Tabii Madam Gazeau da bu sonuçtan çok sevinçli idi.Ben şubat başında İstanbul'a dönecektim. Dönüş için 4 şubatta Burcu'nun Konservatuar orkestrası ile Paris Salle Gaveau konser salonunda vereceği konseri bekliyordum. Bu konseri izledikten sonra dönecektim. Zira Paris'in en görkemli konser salonlarından biri olan Salle Gaveau'deaki bir konser kaçırılamazdı.İstanbul'a dönecektim ama nisan başı tekrar Paris'e gelecektik. hayatımız Paris -İstanbul arası gidip gelmekle geçiyordu.Ne yapalım kalbimizin parçaları bu şehirde idi.
 Salle Gaveau'daki konser çok güzel geçti. Bu konsere artık Paris'te tanıdığımız Türklerden de katılım olmuştu. Konseri Paris Eğitim Ataşeliğimize duyurmuştuk ve Sayın Eğitim Ateşemiz ve şimdi rahmetli olan Turhan Kebelioğlu Bey Ateşelik bünyesinde görevli Türk öğretmenleri de kendisi de başta olmak üzere konsere getirerek büyük bir Türk katılımı sağlamış ve bu olay Paris'te yalnız olduğunu düşünen Burcu'ya büyük bir onur vermişti.
 Yavaş yavaş Fransa'ya alışıyordu çocuklarım.
  Konserden sonraki günler İstanbul'a hareket ederken artık üzüntülü değildim. Nasılsa kısa bir süre sonra tekrar bu şehirde çocuklarımın yanında olacaktım.
  Ben İstanbul'a döndükten sonra telefonla Paris'ten aldığımız haberler çok gurur verici idi. 25 Şubat günü Konservatuar Oditoryumunda piyano eşliğinde bir konser veren Burcu Göker ,Ahmet Adnan Saygun'un Horon adlı eserini seslendirmiş ve çok büyük beğeni almıştı. Burcu'nun anlattığına göre konserden sonra etrafını saran izleyiciler bu eserin cdsini nereden bulabiliriz diye soruyorlarmış. Bu güzel konserden sonra 7 mart tarihinde Espace Reuilly ki bu mekan Nation bölgesinde çok güzel bir konser salonu,Ural Ulusal Konservatuarı Rektörü Piyanist Mikhail Andrianov'a eşlik eden Konservatuar Orkestrasında çalan Burcu 3 Nisan günü de paskalya konserinde çalacaktı.
  Bu arada eşim ve ben İstanbul'da Nisan ayı ortalarında Paris'e gelmek üzere hazırlıklar yapıyorduk. Bu sefer ben fazla kalamayacaktım. Eşim bir hafta sonu kalıp dönecek ben de arkasından 10 gün sonra dönecektim. Benim de İstanbul'da uzun zamandır ihmal ettiğim işlerim vardı.
 Biz Paris'e hareket etmeden Burcu'dan bir haber aldık. Paris Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında 20 Nisan Pazar günü Argen teuil'de bir kutlama düzenlemişti. Bu kutlama için Burcu'yu arayan Eğitim Müşavirimiz Turhan Bey kutlama kapsamında bir konser verip veremeyeceğini sormuştu Burcu'ya. Böyle bir bayramda Yurdundan uzakta böyle bir kutlamada çalmak Burcu için şereflerin en büyüğü idi. Hemen Madam Gazeau ile olayı paylaşan Burcu Koreli arkadaşı Hyum Hwa No ile bir ikili yapmış ve Macar besteci Bela Barok'un ikili keman eserlerini çalışmaya başlamışlardı bile. Hyum Hwa ile zaten bir süredir ikili çalışıyorlardı.Gerçi Hyum Hwa Türkiye'nin yerini ,23 nisan Bayramının önemini bilmiyordu ama bu arkadaşı hatırına yapılan bir konser olacaktı.
  Konserden bir kaç gün önce eşim ve ben Paris'e inen uçakta heyecanlı ve gururlu idik. 23 Nisan Konserinin gururu bizi daha Türkiye'den sarmıştı.
  Paris'e gelince bizi çok güzel bir bahar havası karşıladı. Bıraktığımız günlerdeki kapkara Paris'in yerine çiçekler açmiş, güneşli bir Paris vardı karşımızda. Nation metrosundan evimize gelen sokakta açan pembe çiçekli büyük ağaç adeta bir doğa harikası gibi idi. Paltoları, şapkaları atmış güneşte çocuklar gibi dolaşıyorduk.
 20 Nisan bünü Argenteuil'e kutlamaya gitmek için nasıl bir yol izleyeceğimizi düşünürken Turhan Bey'in telefonu bütün sorunları ortadan kaldırdı. Turhan Bey bizleri alıp kutlamaya götürecekti. Zira Argenteuil Paris'in dışında bir semtti ve biraz uzaktı.
 O sabah Kutlama için hazırlandık, Hyum Hwa da bize geldi. Hep beraber Turhan Bey'ın arabasına bindik ve Argenteuil'e doğru yola çıktık. O günün hayatımızda bir dönüm olduğunu ve çok mutlu güzel tesadüfler hazırladığını bilmiyorduk yola çıkarken.
 Zaten hep öyle olmaz mı bazen ufak bir olay, bazen ufak bir karşılaşma size yepyeni bir dünyanın kapılarını açar, Bazen de bir olay sizi dibe vurur. Biz şu anda kötü olayları bırakalım , zira şimdi güzel ve mutlu olayları anlatma zamanı.
 Bu güzel kutlamayı, güzel tesadüfü bir sonraki yazımda anlatacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder