Hürriyet

28 Temmuz 2016 Perşembe

Buraları yaşamak için çok güzel yerler........

 Bugün 28 temmuz. bebeğimiz dün 2 ayını tamamladı. Epeydir yazamadım. Zira günlerimiz oldukça dolu geçiyor.3 Saatte bir mama ver, alt değiştir, uyut,kaldır, gaz çıkar derken bir de üstüne ev işleri eklenince kafamı toparlayıp yazamadım.
 Bu kadar yoğun günler içinde çok güzel şeyler de yaşadık. Öncelikle Burcu iyileşti, araba kullanmaya ve   öğretmenlik görevine başladı. Bu arada konserler de veriyor. İki gün önce doğum yaptığı Çocuk hastanesinde bir konser verdi.Bu olay beni çok duygulandırdı.
 Pensacola Senfoni Orkestrasının bir aktivitesi de okullarda , hastanelerde çocuklara müziği, enstrümanları tanıtmak amacıyla tertiplenen sunum ve konserler. Burcu da bu aktivitelerin en baş elemanı. En az haftada bir kere bir okulda veya bir sağlık kuruluşunda konser veriyor ve kemanını tanıtıyor.
 Sanırım çocuklara klasik müziği sevdirmek için çok doğru bir metot.
 Bu arada 4 Temmuzda Amerikanın Kurtuluş günü için sahildeki büyük parkta verilen Senfoni Konserini dinlemeye gittik.Akşam gün batarken ıfıl ıfıl esen rüzgarın serinliğinde , yemyeşil çimenlerin üzerine yayılmış yüzlerce insanla birlikte bu güzel müziği dinleyip bir yandan da bira yudumlamak ve sosisli sandöviç yemek çok büyük keyif veriyor insana.
 Daha önceki yıllarda Burcu'da bu çok özel günde verilen konserde çalıyormuş ama bu sefer doğum yaptığı için katılamadı konsere. Ama ben kalbinin sahnede çalan arkadaşları ile olduğuna inanıyorum.
 Konserden sonra havai fişek gösterisini seyretmek de ayrı bir zevkti.
 Bu arada bebeğimiz iyice büyüdü.Artık bize gülümsüyor.Annesinin sütü yetmez oldu. Bugün doktora gittiler, hem aşı oldu hemde doktor takviye mama vermiş.
 Çok da akıllı bebek. Geçenlerde bir mama verdik .Anne sütünden sonra tadını beğenmedi sanırım, Suratını bir ekşitişi ve ağzından püskürtüşü var.Değme gurme böyle belirtemez beğenmediği yemeği.
 Biz 8 Agustosta dönüyoruz ülkemize. Aslında daha çok kalacaktık ama bazen herşey planlandığı gibi gerçekleşmiyor.bir ev ayarladı Burcu bize ama ev yaşayabileceğimiz konforda değildi. Dolayısı ile Burcu'nun evinde kalıyoruz  bu kadar zamandır. Onları daha fazla rahatsız etmemek için erken dönmeye karar verdik. Gerçi gençler yaşamlarından ve bizim varlığımızdan memnun görünüyorlar ama gene de yeni evlileri yalnız bırakmak gerek değil mi?
 Bu arada Burcu ile kafelere , restoranlara, alışveriş merkezlerine gidiyoruz . Tabii bebeğimiz de yanımızda. Burası restoran bakımından çok zengin.Amerikada ev dışında yemek yemek pahalı olmadığı için herkes çoğu kere dışarda yemek yiyor.Bir de kahvaltıcılar var. Bizdeki köy kahvaltısı falan gibi değil buralardaki kahvaltıcılar. Genelde iki veya üç yumurtadan yapılmış omlet ve pan keklerin yer aldığı çok geniş hacimli kahvaltılar. Zaten porsiyonlar o kadar fazla ki burada en sonunda eşim ve ben tek porsiyon alıp paylaşma yoluna gittik. Benim kadar iştahlı biri bitiremezse bu porsiyonları büyüklüğünü düşünün artık.
 Pazar günleri de ailece öğle yemeğine gidiyoruz. Balık restoranları en çok tercihimiz. Ne de olsa sahildeyiz değil mi?
 Bebeğimiz sokakta, arabada, restoranda çok uslu. Gezmeyi çok seviyor.
 Burada inanılmaz güzel evler var. Evler tam benim düşündüğüm gibi. Geniş arazi üzerinde tek katlı, büyük bahçeli. Her biri birer malikane görünümündeki bu evlerin fiatları da öyle ulaşılamayacak gibi değil. Anlayacağınız Bağdat Caddesindeki 80 metre kare bir apartıman dairesi fıatına burada harika bir malikane alınabilir.
 Burada yaşamak da çok rahat. İki aydır sitemizde yan komşumuzun sesini duymadım. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Her evde köpek, kedi var ama sokakta başı boş kedi ve köpek görmüyorsunuz. Hav sesi duymuyorsunuz. Aynen ülkem gibi değil mi?
 Herkes birbirine çok saygılı ve sevgi dolu. Elektrikli sandalye ile markette dolaşırken herkes açılıp gülümseyerek yol veriyor.Burada engelli olmak ayıp değil,acınası hiç değil.
 Geçen hafta iki gün Pensacola Beachde 5 yıldızlı çok lüks bir otele gittik kalmaya.Margarita ville adlı bu lüks otelde herkes o kadar mutlu ve sakindi ki. Denizden çıkıp islak bikinisi ile otelin lobisinde lüks koltuklara oturan kızlara kimse bir şey demiyordu. Ben bebeğimi dolaştırıken ağlayınca herkes yardımcı olmak için çırpındı, kimse sustur şu çocuğu, kafamız şişti falan demedi bana.
 Bu hafta sonu gene sahilde çok lüks bir otele gideceğiz kalmaya iki gece. Çok rahat oluyor ekmek elden su gölden yaşamak.Her kadının hayali değil mi zaten
 Anlayacağınız burası yaşamak için çok güzel bir yer. Gerçi ülkem kadar güzel ve serin değil havası , oldukça sıcak ama.......
Ne yapsam acaba, gelip buralara mı yerleşsem