Hürriyet

2 Ocak 2013 Çarşamba

Konservatuar Sonuçları Açıklandı.

  Bir önceki yazımda Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale bölümü ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı keman ve Piyano bölümlerinin seçme sınavlarına girişimizi anlatmıştım. Sıra geldi bu sınavların sonuçlarına.Ben sınavlarda gördüklerimizden ,karşılaştığımız olumsuz durumlardan dolayı sınav sonuçlarından pek ümitli değildim. Aslında menfi bir sınav sonucu pek de umurumda değildi.Sadece bu konuyu çok isteyen Burcu'nun hayal kırıklığına uğraması düşüncesi  beni ürkütüyordu. Daha önce de bahsettiğim gibi sınav kazanmak demek , hiç bilmediğimiz sularda yüzmeye kalkmak gibi idi.
   Sınav sonuçlarının belli olacağı sabah sonuçlara bakma işini Üniversite giriş kursu için dersaneye giden büyük kızıma vermiştik. Kızımın Üniversite Dersanesi Beşiktaşta idi. Sabah kızım önce Kadiköy'de vapura binmeden İstanbul Üniversitesinde asılan sonuçlara bakacak,daha sonra vapurla Beşiktaşa gecip dersaneye gitmeden önce Mimar Sinan Üniversitesi sonuçlarına bakıp bize telefonla haber verecekti. Sabah kızım evden çıkarken biz daha uyuyorduk. Vakit oldukça erkendi. Tam uykumun arasında telefon sesi ile uyandım. O zaman cep telefonu daha ülkemizde yoktu. Kızım İstanbul Üniversitesinin sonuçlarına bakmış ve okulun karşısındaki telefon kulübesinden arıyordu. Anne diyordu heyecanlı bir sesle.'Burcu hem kemanı, hem de piyanoyu kazanmış ve hem de liste başı olarak' diyen heyecanlı ses beni sabah uykulu halimden uyandırdı birden. Ben uğradığım şok ile ne falan derken Burcu da uyanmış ve sonuçları öğrenmek için eteğimden çekiştiriyordu. Sonuç benim için büyük süpriz idi ama Burcu
hiç de öyle düşünmüyordu. O konservatuara gireceğine ve müzik eğitimi yapacağına baştan inanıyordu. Kalktım ve kahvaltı hazırlayıp çayı koymaya mutfağa gittim. Tam bir vapur saati sonunda telefon gene acı acı çaldı. Bu sefer hattın öte yanında Ebru gene heyecanla bağırıyordu. Burcu bale sınavını büyük başarı ile en önde kazanmış.Zaten 12 kişi almışlar. 650 kişi içinde 12 ye girmek ve en ön sırada olmak için Burcu acaba bale sınavında ne yapmıştı. Bale papucu ve mayosu bile yoktu.
 Yorgun ve sessiz bir şekilde koltuğa oturdum. Burcu da geçip karşıma oturdu. Burcu herkesin çok hazırlandığı, torpil olaylarının çok olduğunun söylendiği sınavların hepsini hiç hazırlanmadan ve kimseyi tanımadan nasıl kazanmıştı.Biz şimdi ne yapacaktık. Bütün sınavları kazanmak bize çok büyük bir sorumluluk getirmişti. Ben nasılsa kazanamaz,en kötüsü birini kazanır derken üç sınavı da kazanmak .
  Ben böyle düşünceli düşünceli oturuken birden dikkatımı çekti.Burcu gayet sakindi. Önceden bildiği bir olayla karşılaşmış ve bunun planını önceden yapmış gibi sakindi. Bir yandan da söyleniyordu. Hem baleye hem de kemana giderim diye kendi kendine planlar yapıyordu.Bunu duyunca ben herhalde çocuk iyice hayal görüyor falan diye düşünmeye başladım.
  Akşam bütün konumuz konservatuar sınav sonuçları idi. Ne karar verecektik,hangi dalı seçecektik. Burcu  daha öncede söylediğim gibi hem müzik eğitimi, hem  de bale eğitimi yapmak istiyordu. Buna imkan yoktu. Her ikisi de ayrı Üniversitelere bağlı Konservatuarlardı ve bu arada Burcu'nun ilk okul eğitimi de vardı. Ancak bir bölüm seçip, onu da çok zorlukla yürütebilirdik. Ayrıca Müzik eğitiminde de keman ve piyano arasında bir seçim yapmak zorunda idik.
 Tabii biz o yaz artık yazlığa gitmedik. İstanbul'da kalıp kayıtları yaptırmamız gerekiyordu. Kayıt yaptırmak içinde karar vermek gerekti. Burcu bale ve müzik inadından vazgeçmiyordu. En sonunda babası onun bu ısrarına dayanamadı ve ikisi de ayrı okullar, her ikisine de kayıt yaptıralım,devam ettiği kadar gider, çocuğu kırmayalım dedi. Burcu'nun inadı, cesareti ve kararlılığı bize galip gelmişti ve bizi artık o yönlendiriyordu. Keman ve piyano seçiminde ise daha önce Burcu'yu giriş sınavlarında deneyen Şancı dostumuzun eşi yardımcı oldu. Kemanın Burcu için daha uygun olduğunu piyanoyu ise konservatuara girince esas ders olarak zaten alacağını söyleyerek Burcu'nun kemana kayıt yaptırmasını tavsiye etti. Anlayacağınız İstanbul üniversitesi Konservaturı Keman, Mimar Sinan Üniversitesi bale bölümlerine kayıt yaptırmak üzere kararımız verdik. 8 yaşında bir çocuk, Göztepe'de ilkokul,Kadıköyde keman,Beşiktaşta bale eğitimi alacak ve biz bunun altından nasıl kalkacaktık.Bütün bunlar olurken abla da Üniversite sınavına hazırlanacak.dersaneye gidecek,özel dersler alınacaktı. Ben  çalışmıyordum.Sadece eşim çalışıyordu. Gelirimiz belli idi. ve biz maddi manevi büyük bir savaşın içine giriyorduk.
Bu savaşın başlangıcını bir sonraki yazıma bırakalım.

1 yorum:

  1. Yazının devamını merakla okuyacağım. Çocuklarımızın arkasında durmak onlara yapılabilecek en büyük iyilik.

    YanıtlaSil