Hürriyet

24 Ocak 2013 Perşembe

Burcu İlk defa yurt dışına çıkacak.

  Şimdi yukardaki resme bakıp bu küçük çocuğun bu blogda ne işi var diye düşünenler olabilir.Bütün bu olaylar olurken Burcu bu kadar bir çocuktu.
  Biz bir yandan sınıf atlama hazırlıkları için iki sınıfın dersini çalışırken, diğer yandan sınıf atlama olayının hukuki ve bürokratik yönlerini araştırırken bir yandan da başka alternatifler arıyorduk.
  Hala içimiz Burcu'nun müzik eğitimi konusunda yeteri kadar rahat değildi.Okulun düzensiz oluşu, öğretmenlerin özellikle meslek öğretmenin genç ve fazlaca tecrübesiz ve pedagojik formasyondan uzak oluşu ,okuldaki vurdumduymaz tutum müzik eğitimin güvenilirliğini sarsmıştı bizim için.Hala kafamızda acaba sorusu vardı. Bir uzmanından özellikle yurt dışında adı dünyaca duyulmuş okulların mensuplarından doğru yolda olduğumuza dair olur almadıkça içimiz rahat etmeyecekti.
  Sorarım size. Siz de canınızdan değerli yavrunuzu hiç bilmediğiniz bir ormana gerekli emniyet tedbirlerini almadan gönderebilirmisiniz. Veya derinliğini bilmediğiniz bir denize can simidi olmadan, korumadan atarmısınız. Yapamazsınız.Onun için kimse bizi yadırgamasın.
  Sanırım şansımız yaver gitti. Bir yıl önce büyük kızım Fransa'ya bir sınav kazanarak yaz tatilinde bir kampa gitmişti.Gittiği kampın son günlerinde bir yarışma yapılmış.Çeşitli ülkelerden gelen gençlerin toplandığı kampta yapılan yarışmanın konsepti Ülkesini en iyi temsil edecek genci seçmekmiş.Ödül ise aynı kampa bir sonraki yıl tekrar gitme. Büyük kızım bu yarışmada ülkesini o kadar güzel temsil etmiş ki kazandı ve bir sonraki yıl aynı kampa Fransa'ya gitme hakkını elde etti. Bu olayın gerçekleşeceği yaz Burcu'nun orta 1 den orta 3 e sınıf atlayacağı planlanan yaz
  Bu arada biz de sınıf atlama ile ilgili bütün bürokratik bilgileri toparladık İş sadece Burcu'nun yıl sonunda yapılacak meslek dersleri sınavlarından en yüksek notu almasına ve eylül ayında yapılacak 12 sınavdan geçer not almasına gelmişti.
  Biz bu yaza bir başka olayı da sığdırmak istiyorduk.Madem ablası Fransa'ya gidecekti Burcu da ablası ordayken bir haftalığına gidebilir ve Müzik eğitiminin beşiği sayılan ve cumhuriyet dönemi harika çocuklarımızın hepsinin yolunun geçtiği Paris'te bir uzman öğretmene dinletilebilirdi.
  Şimdi hayal gibi gelen bu tasarı gerçekleşti. Ben inanıyorum ki bir kişi bir işi isterse ne zorluk olursa olsun  gerçekleştirebilir.
  Büyük kızım kamp için Lyon'a gidecekti, kamp bitiminde de bir Fransız ailenin 15 gün misafiri olacaktı Provance'de Yani Fransa'nın güneyindeki taşrada.
  Bu arada Paris Konservatuarından bir hoca bulabilirsek ve kardeşini de buradan gönderebilirsek Burcu'yu o hocaya Paris'te dinletebilirdi. Paris Ulusal Konservatuarından hoca bulma işini o sıralar bir Fransa gezisi yapan yakın bir arkadaşım halletti.Paris Ulusal Konservatuarından Prof. Silvie Gazeau'nun ismini, tel nosunu ve adresini almıştık. İş şimdi diğer detaylara kalıyordu.
  Bu arada yıl sonu sınavları da yaklaşmıştı. Burcu bir yandan iki sınıfın derslerini çalışıyor, bir yandan da bir süre sonra belki gideceği yurt dışı seyahatının  heyecanını yaşıyordu. Önce Paris'teki  Prof. Silvie Gazeau ile telefonla konuşuldu. Hoca Burcu'yu dinleme fikrine sıcak baktı. İş Burcu ile Ebru Paris'e nasıl gidecekti.Kimseyi tanımıyorduk Paris'te, nerede kalacaklardı. Hadi Ebru Fransız okulunda okuduğu için fransızca çok iyi biliyordu ama. Bu arada Ebru yani büyük kızım çok cesurdu. Geçen yıl da Fransa'ya gitmenin verdiği özgüvenle kardeşimle otelde kalırım diyordu.
  O telefon görüşmesi sırasında bir şey oldu.Ebru madam Gazeau ile konuşurken Provance'de olacağını söyleyınce karşıdan gelen sesi ben bile duydum. Hocamız da yazın Provance'deki yazlık evinde olacağını ve Burcu ile Ebru'nun Paris'e gelmesinin gerekmediğini söylüyordu. Bu harika olay karşısında telefon karşısındaki tüm aile sevinç çığlıkları attık. Şimdi iş Burcu'nun gidiş tarihini tesbit edip pasaport, uçak bileti gibi olayları halletmekteydi.
  Bütün bunlar olurken Burcu yılsonu sınıf geçme sınavlarında 100 puan alarak sınıf atlamaya da hak kazanmıştı. O konuda gereken başvuruyu yapıp dilekçemizi vermiştik.
  Tek başına yurt dışına çıkacak 11 yaşındaki Burcu'ya pasaport almak, anne baba olarak yanlız çıkması için noterden izin çıkartarak, uçak biletini alarak günler geçti.Ebru önceden gitmişti. Bu arada yanında kalacağı aile ile konuşmuş ve kardeşini de misafir edip etmeyeceklerinin olurunu almıştı. Zira Fransızlar emrıvakiden hiç hoşlanmaz. Davetsiz misafir kabul etmeyebilirlerdi.
  Aileden gelen davet mektubuna göre Fransız konsolosluğuna vize başvurusu yapıldı.Sabah saat 5 lerde Beyoğlunda Fransız konsolosluğunun kapısında bekleyip, ezilmeden içeri girip vize  almanın zorluğunu anlıyorsunuz sanırım.
  Air France'den bilet de alınınca işimiz kolayladı. Galiba Burcu gidiyordu.
 Çok küçük olduğu için fazla bagajı olmasın diye bir küçük sırt çantasına iki tişort ,iç çamaşırı ve bir şort koyduk. Elinde kemanı olacaktı.
 Bu arada aylardan 1993 yılı temmuz. Yaz tatilimiz İde ihmal etmemek için aralarda yazlığa gidiyoruz ve Burcu inanılmaz yanmış, saçları da sapsarı olmuş.
  O gün Yeşilköy Atatürk Hava Limanında sırtında çantası, elinde küçük kemanı, sarı saçlı, yanık tenli , mavİ salopetli küçük kız Air France hostesinin elinden tutup giderken arkasından bakakaldım. Boynunda bir zarf asılı idi ve içinde pasaportu, bileti vardı. Sanki kargo teslim etmişiz gibi bize bir teslim belgesi imzalatılmıştı.Pasaport  kontrolünü geçip giderken hiç arkasına dönüp bakmadı Burcu. Babası ve ben uçak kalkana kadar bekledik.Ben o gün ilk defa çocuğumu yalnız başına yurt dışına gönderiyordum. Hiç ağlamadım.Ondan sonra da bu prensip oldu. hiçbir gidişinde ağlamadım.Madem Burcu bu kadar güçlü idi onun ebevenleri olarak da bize onun kadar güçlü olnak düşüyordu.
  O gün uçakta Burcu hiç konuşmamış.Sadece kendisine  bir şey isteyip  istemediğini soran hostese Vi mersi, no mersi diye cevap vermiş. Yanında bir yaşlı hanım varmış, konuşmak istemiş, konuşmamış Burcu. Kadıncağız sanırım oldukça esmer tenli, sarı saçlı bu küçük kızın orijinini çok merak etmiştir.
 O gün ablasının Lyon hava alanından Burcu'yu teslim aldığına dair imzalı belge gelince içimiz rahat etti.Artık Burcu emin ellerde idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder