Hürriyet

15 Ocak 2013 Salı

İlk Konserin Basındaki Yankıları ve Burcu'nun Tepkisi

  Burcu'nun 18 şubat 1992 günü Konservatuarın salonundaki katıldığı kafe konserin  Hürriyet gazetesindeki haberi 23 şubat pazar günü yayınlandı.
  Biz hergün Hürriyet gazetesi aldığımız için sabah gazeteyi açıp da haberi görünce bir tuhaf oldum. Benim kızım gazete sayfalarında idi. İnanın bu ilk seferde duyduğum coşkuyu her gazete haberinde aynen duydum. Kanıksamak gibi bir şey yaşamadım bugüne kadar. Hemen Burcu'ya seslendim. Sabah pijamaları ile kahvaltı masasında oturan ve önüne konan ekmeğe yesem mi yemesem mi diye karar veremeden bakan Burcu gazetedeki habere şöyle bir baktı ve çok normal bir şey görmüş gibi fazla bir tepki göstermeden gene gidip masaya kahvaltı tabağının başına geçti.Hani çok iştahlı imiş de hemen yiyecekmiş gibi.Oysaki lokmaları saatlerce ağzında tuttuğu  günler yakındı.
  Biz gazete haberinin coşkusu ile mutlu ve heyecanlı olayı konuşurken telefonlar çalmaya başladı. Haberi gazetede okuyan akrabalarımız, dostlarımız teker teker ev telefonundan arıyordu. O zamanlar cep telefonları olmadığı için herkes ev telefonundan arıyordu. Bizi sevinçle kutlayan dostlarımızın ilk sorusu Burcu ne yapıyor ve nasıl tepki verdi oluyordu. Oysaki Burcu gayet sakin kahvaltı masasından tabağını bitirmeden  sessizce sıvışmış odasında bebekleri ile oynamaya başlamıştı bile. Burcu'nun havalara gireceği, çok sevineceği ve sonucunda şımaracağını düşünen bir çok kişi bebekleri ile sessizce oynuyor sözüne şaşırıyordu. Evet Burcu bu olayı sanki yıllardır gazetelerde haberi çıkmışcasına olgunlukla karşılamış ve unutmuştu bile.Burcu gazeteye haber olunca havaya girmemişti ama tanıdıkları, öğretmenleri çoktan havaya girmişti.
  İnanın bugün bu olayın üzerinden 21 yıl geçti.Burcu birçok gazeteye , dergiye haber oldu, televizyon programına katıldı. Bir gün bile diğer kişilerden farklı görmedi kendini ve bu durumu çok olağan karşıladı. Sanırım büyük başarısının sırrı da burada gizli.
  Burcu ilk konserinden sonra hemen ikinciye hazırlanmaya başladı. Kafe konserler hemen hemen her ay yapılıyordu ve mart kafe konserinde çalacağı parçaya ilk konserinin ertesi gün çalışmaya başlamıştı bile. Bir kere konsere çıkmanın ,halkın önünde çalmanın ve takdir edilp alkışlanmanın tadını almıştı Burcu.
  Konservatuardaki bir sonraki konser 24 mart günü gerçekleşti. Bu konserde Burcu A.Grerchanınoff'un bir parçasını yorumladı. Bu konserde okul tarihinde bir ilk olarak Burcu gibi bir küçük öğrenci daha vardı.Haz.1 sınıfından Volkan Akkoç adlı bir öğrenci Beyer'den bir piyano parçası seslendirdi. Evet Burcu bir ilki başarmış ve küçük öğrencilerin de konsere çıkıp çalacağını ispatlamıştı. Artık küçükler de konsere çıkabilirdi.
  İkinci konserinde de çok başarılı olan ve büyük alkış alan Burcu'yu ertesi gün çok güzel bir olay bekliyordu. Kuzguncuk semtinde bir çocuk kütüphanesi açılıyordu ve Konservatuar öğrencileri açılışta bir konser vermek üzer davet edilmişlerdi. Tabii çocuk kütüphanesinin müdavimleri de çocuk olacağı için konser verecek kişilerin de çocuk olması gerekiyordu.
  Kuzguncuk Çocuk Kütüphanesi Mimar Cengiz Bektaş Bey'in restore ettiği evlerin yer aldığı Üryanizade sokakta idi. Bu sokağın ve buradaki evlerin Türk toplumu için önemi büyüktü.Zira önceki senelerde çevrilmiş ve çok ses getirmiş olan Perihan Abla dizisi bu sokakta geçiyordu. Ayrıca çocuk kütüphanesi olarak restore edilen bina gene dizi karekteri Melahat Ablanın evi idi.
 Kuzguncuk ve Üryanizade sokak benim için bambaşka bir anlam taşıyordu.Benim doğduğum babaannemin evi o sokakta idi. Benim çocukluk anılarım, arkadaşlarım hep o sokakta idi.
 25 mart 1992 günü saat 17.00 de çocuk sanatçıların bir konseri ile açılacak olan Kütüphane eskiden odun deposu olarak kullanılan bir dükkanda yapılmıştı. Bu kadar güzel bir girişimi gerçekleştirdiği için o gün Cengiz Beykütüphanenin bahçesinde ree ne kadar teşekkür ettim anlatamam. Ama sonra o kütüphaneden hiç bahsedildiğini görmedim ve yıllar sonra o sokağı gezmeye gittiğimde kütüphanenin yerinde boş eski bir dükkan gördüm. Neden kütüphane bozulmuştu anlayamadım.
  Konser günü konsere çıkacak öğrenciler, öğretmenleri gülüş cümbüş konsere giderken hepimiz çok mutlu idik. Konsere katılacak öğrenciler içinde iki tane küçük öğrenci vardı. 8 yaşındaki Kamer Öncü ve 10 yaşındaki Burcu Göker. Diğerleri 14.15 yaşlarında ve üstü idi. Burcu büyük öğrencilerden oluşan bir triodan sonra tek olarak çıktı. Salonda semtin çocukları toplanmış seyrediyordu. Ben bir grup Burcu yaşlarındaki çocuğun arkasında oturuyordum. Birden sahnede kendi yaşlarında bir çocuğu elinde kemanla gören önümdeki sıradaki çocukların coşkusunu unutamam.Sanki çok yakın bir arkadaşları çıkmış gibi mutlu ve coşkulu çalınan eserleri dinlediler. Aralarındaki fısıldaşmadan çok beğendiklerini anladım. O zaman çocuklara örnek olmak için gene çocukların yararlı olacağını hissettim.
  Burcu önceki iki konserinde çaldığı iki eseri tekrar seslendirerek başarılı olmuş ve küçük çocuklara da unutamıyacakları anlar yaşatmıştı.
O gün konser öncesi ve sonrası kütüphanenin bahçesinde çekilen resimlere bakıyorum. Herkes mutlu gözüküyor.
 Gene o günlerde gerçekleşen Burcu'nun ilk televizyon programının çekimini bir sonraki yazımda anlatacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder