Hürriyet

19 Nisan 2013 Cuma

Sion Günlükleri


  Yukardaki resimlerde Burcu Göker Sion'da arkadaşları ile gözüküyor.
 Kaldığımız yerden Sion Günlüklerime devam ediyorum.
   7 Ağustos saat.10.35 Parktayım.Burcu odada çalışıyor. Zaten hep gittiğimiz yerlerde benim payıma gezmek, Burcu'nun payına ise otel odasında kalıp çalışmak düşüyor. Şu anda düşünüyorum da. Bu olay bugüne kadar hep böyle devam etti. Ben Burcu sayesinde birçok şehir, ülke gördüm .Burcu ise bir çok otel odası gördü.Bugün hava kapalı,etrafta taze kesilmiş çimen kokusu var.Çimleri kesiyorlar ve kesilen çimler karpuz gibi kokuyor. Dikkat ettim, burada markette her türlü meyve var, sadece karpuz yok.
  Dün dersimiz çok iyi geçti. Madam Gazeau Burcu'yu çok beğeniyor.Önümüzdeki hafta solo konserde Saint Seans'in Havanez'ini çalacak. Kendi başına deşifre etti ve herhalde çok iyi oldu ki konserde çalıyor. Yarında Hyum Hwa ile Sion'da Vercorin kilisesinde J.M Leclair'in iki keman için sonatını hem de tamamını(4 bölüm) çalacaklar.
  Burada bütün kemancılara bakıyorum. Hepsi 4 yaşında kemana başlamışlar ve en az 16 senedir keman çalıyorlar. Burcu gerçekten incelenirse tam olarak 4 yıl keman çalıştı. Eğer bu çocuk 4 yılda başkalarının 16 yılda yaptığını yapıyorsa gerçekten çok yetenekli .Allah bize yardım etsin. Ben akıllı davranılırsa Burcu'nun iyi bir kemancı olacağına inanıyorum. Tabii iyi derken dünya çapında iyi demek istedim. Yoksa Türkiye çapında değil.
  Burada bugüne dönüp yazıma bir ekleme yapmak istiyorum.Evet çok akıllıca davrandık ve şu anda Burcu Göker Doktor ünvanına sahip, dünyanın en prestijli  konser salonu Carnegie Hall'de bile çalmış, Florida Üniversitesinde hoca olmaya hak kazanmış, bir çok uluslar arası yarışma kazanmış,Kemanın genç Divası ünvanını hak etmiş bir keman sanatçısı.Demek ki insan inanırsa ve sonsuz çalışırsa, eğer bir de gerçekten yeteneği varsa, her koşulda çok başarılı olabiliyor.
  Gelelim Sion Günlüğüme.....
  Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.Hava soğudu. Kendime bir mağazadan ucuzluktan bir süveter aldım. Rengi kıyafetlerime pey uygun değil ama hiç değilse sıcak tutar.Dün Simyacıyı bitirdim. Çok güzel bir kitap.Bir müsait zamanda Burcu da okumalı.İçinde bazı sözlerin altını çizdim.Bana çok yakın sözlerdi onlar.
  Aynı gün saat 22.00.Biraz evvel dışardan geldik. Burcu bugün akşama kadar odadan çıkmadı ve çalıştı. Biz Japon Mineko ile saat 6.00 da konsere gittik. Burcu gelmedi. Dönüşte Burcu'yu da alıp Mc.Donalds'a gittik. Dönerken fuayeye girdiğimizde odalardan birinden gelen keman sesine Burcu irkildi.Şu Burcu muthiş bir kız.Onda bu hırs oldukça en iyi olacağına inanıyorum.Keman seslerinin Hyum Hwa'nın odasından geldiğini anlayında hemen odaya daldı. İçerde Hyum Hwa ile yeni gelen bir kız ikili parça çalıyordu. Yeni gelen kız annesi Japon, babası İtalyan. 18 yaşında , bol makyajlı, elinde sigara, acaip bir tip.Başka bir hocanın öğrencisi.Bu kursa Madam Gazeau ile çalışmaya gelmiş.Kızın dün dersini izledim. Daha emekleme çağında.Seviyesine bakmadan Burcu ile çekişebiliyor.Anlaşılan Hyum Hwa'nın yarım aklını çelip Burcu'nun yerine onunla ikili keman çalmak ve konserlere çıkmak istiyor.Burcu ne yapar adamı.Pars gibi paralar.Burcu odaya girip hemen hesabını sordu ve yorgunluğuna, saatin 10 olmasına aldırmadan,odasına çıktı kemanını aldı ve aşağı kata Hyum Hwa ile çalışmaya indi. Bravo ona.Ne tuhaf. İnsan çok değişik bir yaratık. Dünyanın her yerinde kıskanç, alt oyan, yetersiz kişiler mevcut ve entrikalarla bir yerlere gelmek çabasındalar. Onları gözlemek, heran gelebilecek oyunlara hazır olabilmek, onları mat etmek ve yoluna tekrar devam etmek ne kadar zor.Ben zamanında bunu yapamadım. Çok zeki, yetenekli bir kişi olmama rağmen hemen mücadeleden çekildim ve küstüm. Umarım Burcu benim yaptığımı yapmaz. Bu geceki gibi mücadeleci olursa başarır. Tanrım sen Burcu'ya yardım et.
  Kalemim bozulduğu için dün gece devam edemedim. Şu anda 8 Ağustos cuma saat 10.10 Otelden çıktım, kalem aldım ve yazmaya  devam ediyorum.Mc Donalds'ta kahve içiyorum. Önümde harika dağlar var. Mutlu olmak için herşeyim var şu anda, kahvem, sigaram (Demek o zaman sigara içiyormuşum.)güzel hava, manzara.Biraz evvel düşündüm de epey şanslı insanlarız.Burcu gene odada çalışıyor.Öğleden sonra dersi, akşama konseri var.İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Burcu'ya en önemli şeyi verdi. Müzisyen olarak yetişirken karşılaşacağı bütün pislikleri yenmeyi öğretti ona küçük yaşında. Kısacası Burcu şu anda epey deneyimli. Az problemle karşılaşmadı İstanbul'da. Her dersten sonra ağlayarak inerdi okulun merdivenlerinden. Devamlı aşağılanmak onun kaderi idi. Bunun sebebini sorduğumda hocalarına 'Az zamanda çok iyi şeyler yaptı, havaya girmesin, şımarmasın diye onu üzüyoruz.'diyorlardı. Burcu'nun havaya gireceğini şımaracağını hiç düşünemiyorum. Altı yıl bu gerçeği  hocalara anlatmaya çalıştım ama anlatamadım. İnsanlar etraflarındaki kişilere nasıl davranacaklarına onları tanıdıktan sonra karar verseler daha iyi olmaz mı. Bu altı yılda Burcu'yu hiç tanımadılar. Onca çabama rağmen.
  Suna Kan Hanım'a Paris'e gitmekle doğru mu karar verdik diye sormuştum. O da engin tecrübesi ile'Yaşamınızı en isabetli kararını verdiniz. Gidin ve beyaz bir sayfa açın keman yaşamınızda .'demişti.Evet çok iyi yaptık gelmekle. İstanbul'da kalsaydık ne olurduk. Bunu düşünmek bile istemiyorum.Bir takım ruhsal dengesi bozuk kişiler çocuğumu önce mutsuz, sonra da dengesiz yapmak üzereydiler. Burcu şu anda gülüyor.Artık o güzel gamzelerini herkes görüyor güldükçe. Bir anne için bundan daha büyük bir mutluluk olabilir mi.Artık çalarken şarkılar söyleyebiliyor ruhu ile. Çocuğumun ruhunu Cadılar Kulesine hapsettiler İstanbul'da .Dün yürürken Sion'da Cadılar Kulesini gördüm. Esas Cadılar Kulesi İstanbul'da idi. Madam Gazeau tecrübeli elleri ile onu bu kuleden çıkardı, tedavi etti ve hayata kazandırdı kısa sürede.Suna Hanım haklı çıktı. Bir an önce gitmemizi söylerken çok haklı idi. Ona sevgilerin en güzelini besliyoruz kalbimizde.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder