Hürriyet

6 Ocak 2014 Pazartesi

Bir Ülkedeki Gerçek Başarı nedir.

  8 şubat 2003 tarihli Newyork konserinden sonra Burcu Göker,Sayın Ahmet Ertegün ile görülüyor.
  Bir önceki yazımda başladığım konserin anlatımına devam ediyorum. O gece Central Park'taki Tavern on the Grann'de yüzlerce Amerikalı, Türk jet sosyetesi mensupları, tanınmış kişiler arasında davetli olarak bulunan Burcu, bir çok ünlü kişi ile de tanışma imkanına sahip olmuştu.Hatta o geceden Burcu'nun nefis bir kaç anısından birini burada kısaca anlatacağım. Gecede Ünlü Tiyatro sanatçısı Şirin Devrim Hanımla aynı masada yanyana oturan Burcu, Şirin Hanımı önce tanımamış. Oysaki Burcu'nun ilk tiyatro seyirciliği Şirin Hanım'ın rol aldığı Sarah Bernadr'ın anıları adlı temsil olmuştu. Gecede heyacandan Şirin Hanımı tanımayınca, Şirin hanım 'Beni nasıl tanımazsın , ben Şakir Paşa torunuyum.'demiş. Bu söze Burcu'nun verdiği cevap beni hem çok güldürmüş hem de düşündürmüştü. Burcu da 'Ben de Türk Hüseyin Paşa torunuyum.'diye kendini takdim etmiş, Şirin Hanıma. Hakikaten büyük babaanne tarafından Türk Hüseyin Paşa torunu olduğumuz babaannem Rüveyda Hanım tarafından devamlı söylenirdi. Demek ki çocuğun aklında kalmış. Bu arada neden Türk Hüseyin Paşa demişler büyük büyük dedemize onu da bilmiyorum.Burcu da Şirin Hanım'ın kendini tanıtmasına nazire olarak kendisini böyle tanıtmış. Bu tanıtım şekli Şirin Hanım'ın çok hoşuna gitmiş ki gece boyunca Burcu'yu yanından ayırmamış ve özel olarak ilgilenmiş, büyük sevgi göstermiş.
  Gecenin ilerleyen saatlerinde Ahmet Ertegün tarafından bir dinleti vermek üzere sahneye davet edilen Burcu'nuın dinletisi ile ilgili izlenimleri Alem Dergisi başyazarı Sayın Berna Ertem Hanım'ın dergideki yazısından esinlenerek yazıyorum.
  Çok değerli bir amaç için gerçekleşen bu gecede Burcu yorumladığı eserlerle büyük beğeni almış.Burcu'nun o gece yaptığı ve o gecenin unutulmayan sahnesi olarak akıllarda kalan olay ise daha sonra çok konuşuldu.
  Burcu Göker dinletisinin sonunda Kurtuluş adlı bestesini yorumlamış.Bu eser Türkiye Kurtuluş Savaşını anlatan bir eser.Kurtuluş Savaşını yoğun ve duygulu müzik tınıları ile anlatan eser, coşkulu bir şekilde İstiklal Marşı ile sonlanıyor.İşte Kurtuluş adlı eserini yorumlayan Burcu eserin sonunda İstiklal marşını çalarken salonda bulunan bütün davetliler bir anda ayağa kalkıp esas duruşa geçmiş ve gözyaşları içinde marşı dinlemiş.O günün en unutulmayan olayı bu olmuş.Berna Ertan Hanım yazısında bu olayı herkesin görmesi gerektiğini söylüyor.22 Yaşında ülkesinden bu kadar uzakta , daha yeni geldiği bir ülkede , önceden hiçbirini tanımadığı yüzlerce davetlinin önünde kendi eseri ile bu kadar övgü almış Burcu. Dinletinin sonunda bütün  izleyiciler tarafından ayakta alkışlanan Burcu çok mutludur artık.
  Ülkesini bu kadar güzel temsil etmek,mesleğini bu kadar başarılı icra etmek onu daha da yüreklendirmiştir.
  Bu arada 8 Mart günü gerçekleşen bir diğer konserden de  kısaca bahsedeyim. 8 Mart 2003 günü Dünya Kadınlar günü etkinliği çerçevesinde Newyork'taki Türk Başkonsolosluğunda Amerika'daki Türk Kadınlar Birliği adına verdiği resital Türk camiasında büyük beğeni almıştır Burcu'nun. O gün yani 8 Mart Burcu'nun doğum günü de idi. Doğum gününde bir Türk genç kadını olarak Ülkesinin yurt dışındaki bir etkinliğinde dinleti vermek onurların en büyüğü idi onun için.
  Burcu keman ve yoğun lisan eğitimin yanısıra Amerika'da verdiği başarılı konserlerle de adından söz ettirmeye başlamıştı.
  Oysaki Burcu Amerika'da başarılı olmanın kendi ülkesinden gelen kişilere vermiş olduğu konserlerde aldığı büyük övgüye bağlı olmadığını çok iyi takdir ediyordu.Burcu daha Fransa'da yaşarken bir yabancı ülkede başarılı olmanın şartının önce o ülke insanı tarafından kabul edilmek olduğunu biliyordu.Fransa'da geçirdiği 7 yıl bunu çok iyi anlamasına sdebep olmuştu.Fransa'da yaşarken daha ikinci yılımızda 15 yaşında bana söylediği bir sözü hiç unutamam.Anne demişti bana.'Fransa'da Fransızlar 100 puanlık çalışıyorsa , ben kendimi kabul ettirmek için 200 puanlıuk çalışmak zorundayım.Ancak o zaman benim başarımı kabul ederler.'
  İşte daha 15 yaşında Fransa'da bu gerçeği kabul eden Burcu Amerika'da kendi ülkesinin  insanına verdiği konserlerdeki büyük beğeni ile başarı havasına girecek kişi değildi.
  Bu konuyu burada neden belirtmek gereğini duydum. Yurt dışına giden bir çok sanatçımız orada kendi yurtdaşlarına verdikleri konserlerdeki beğeniyi sanki o ülkenin beğenisi gibi sunma durumuna giriyorlar. Bu biraz yanlış bir değerlendirme oluyor bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder