Hürriyet

17 Mayıs 2013 Cuma

10 Kasım 1997 Atatürk Paris'te anılıyor.


  Yazıma başlamadn önce eklediğim görselleri açıklamak istiyorum. Birinci resimde Burcu Göker 10 Kasım 1997 tarihinde Paris BaşkonsolosluğununAnadolu Kültür Merkezi ile ortaklaşa düzenlediği Atatürk'ü anma merasiminde Türkiye'nin ilk kadın valisi Muğla valisi Lale Aytaman ile görülüyor. İkinci görsel ise bu törenin Paris basınındaki yansımalarını görüyorsunuz.
  29 Ekim 1997 Cumhuriyet Bayramı kulamalarını ve bu kutlamalarda Burcu Göker ile Hyum Hwa'nin verdiği harika konseri önceki yazılarımda yazmıştım. Sanırım o konser çok beğenildi ki bir hafta sonra bir haber geldi. 10 Kasım günü Anadolu Kültür Merkezi'nde Paris Konsolosluğu ile ortak yapılan Atatürk'ü anma gününde Burcu Göker ile Hyun Hwa'nın  bir konser vermesi isteniyordu. Burcu gibi ülkesini, Atasını bu kadar çok seven bir Türk genci için bu anlamlı günde çalmak büyük bir şeref olacaktı. Ama Hyum Hwa'yı ne yapacaktık. Neyse ki Hyum Hwa olaya çok sıcak baktı ve hemen bu konserin hazırlıklarına başladılar.
 10 Kasım günü Paris merkezde bulunan Anadolu Kültür Merkezine geldiğimizde gördüğümüz kalabalığa şaşırdım. Daha önceleri adı geçen Kültür Merkezine bir kaç sergi için gelmiştik. Yerinin çok merkezi olması ,Başkanı Dr. Demir Fırat Önger Beyin sıcak, samimi dostluğu bu merkezi sık sık uğranan bir yer haline getirmişti bizim için. Ayrıca çok güzel etkinliklere, sergilere de ev sahiplıği yapması bu uğramaları arttırıyordu.
  Aziz Atamızın ölümünün 59. yıldönümü sebebiyle düzenlenen etkinlik Merkez Başkanı Dr. Demir Fırat Önger Bey'in Hoşgeldin konuşması ile başladı. Daha sonra Paris Başkonsolosu Ali Engin Oba Bey'in ve 'Mustafa Kemal 'adlı kitabın yazarı Alexandre Jevakhoff'un Atatürk ile ilgili konuşmaları ile devam eden etkinliğe 200 kişiden fazla kişinin katıldığı gözden kaçmıyordu. Dışişleri Kültür Dairesi Başkanı Metin Göker Bey'in başkanlığını yaptığı 30 kişilik bir heyet te etkinliğe katılanlar arasında idi. Ayrıca Türkiye'nin ilk kadın valisi Muğla valisi Lale Aytaman Hanım da etkinlikte davetli idi.
  Bu arada dikkatimi çeken bir olay oldu. Dişişlerinden görevli Metin Göker Bey ve Türk Dernek Başkanı Mehmet Göker Bey ile soyadı benzerliğinden başka bir  tarafımız yoktu. Yani akraba değildik. Ama herkes Burcu'yu Mehmet Göker Bey'in çocuğu sanıyor ve onu tebrik ediyorlardı. Mehmet Bey de sürekli 'Keşke Burcu gibi bir evladım olsa' diyordu. Daha sonra Mehmet bey'in o günkü konser ile ilgili gazetesinde yazdığı ve ses getiren başyazısından da bahsedeceğim.
  Etkinliğin sonuna doğru Burcu ve Hyun Hwa Jean -Marie Leclair'in iki keman için opus 1 sonatını seslendırdiler. Salonda biri Türk diğeri çok uzak ülkelerden iki genç kemancının bu dinletisi büyük coşku ile karşılandı ve çok övgü aldı. Tebrikler, ikramlar, fotoğraf çekimi ile sonlanan etkinlik gerçekten bu uzak diyarda yalnız olmadığımızı belirtmesi yönünden bizim için unutulmazdı.
  Etkinlik Paris Türk basında epey ses getirdi. Bu arada Mehmet Göker bey bir kaç gün sonra yazdığı başyazısında bu etkinliğe ve Burcu Göker ile Hyum Hwa'nin konserine geniş yer verdi. Mehmet Bey'in o yazısında beni çok etkileyen bölümü sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.
  Mehmet Bey Burcu ile Hyum Hwa'nın konserini övdükten sonra Atatürk'ün bir sözü ile devam ediyor yazısına. Ulu önder ' Herşeyi olabilirsiniz ama sanatçı olamazsınız.'demişti bir söylevinde. Mehmet Bey de bu söze istinaden sanatçılara gerekli ilgiyi gösteriyormuyuz,destekliyormuyuz sorgulamasını yapıyor.
 Mehmet Bey yazısının sonunda Burcu ya şöyle hitap ediyor. 'Burcucuğum seninle gurur duyuyoruz.Kendi imkanlarınla bir yerlere gelmeye çalışacaksın, sakın biz büyüklerden bir şey bekleme.Çünkü biz yazan, çizen ve yöneten olarak çok cimriyiz.Verecek pek bir şeyimiz yok. Ama kendi imkanlarınla basamakları teker teker çıkar ve bir yerlere yükselirsen, hele göğsünde bayrağımız da varsa seni paylaşamayız.Ne yazık ki en iyi yaptığımız şey budur.'diyor. Bu yazı beni çok etkiledi. Ne kadar doğru olduğunu geçen yıllarda daha iyi anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder