Hürriyet

21 Haziran 2014 Cumartesi

Konya Konserimizin Sonu.


O gün Alaettin tepesinde kafede oturuken gözüm karşıdaki apartımanlara takıldı. birden 41 yıl önce birbuçuk yıl yaşadığımız evimizden Alaettin tepesinin görüldüğünü hatırladım. Evimiz Alaettin tepesinin karşısında Şahin sinemasinin yanında beş katlı bir apartımanın en üst çatı katı idi. Altta iki daire olduğu için çatı katının etrafını çeviren balkon çok geniş ve manzaralı idi. Hatta terasımız o kadar genişti ki akşamları terasta yürüyüşe çıkardık. İşte bunu hatırlayınca Alaettin tepesinde oturduğumuz kafede başımı çevirip etrafa iyice baktim. O zaman günün süprizini gördüm. 41 Yıl önce bir buçuk yıl oturduğum evim, balkonum karşımdaydı. Ben yıkıldığını düşünürken evim çok güzel pembeye boyanmış terası, harika çiçekleri ile karşımda sanki yıllar hiç geçmemiş gibi duruyordu. Nerdeyse 23 yaşında ben balkon kapısından çıkıp terasta gezmeye başlayacaktim.
Çayımızı içtikten sonra hemen kalkıp evimi daha yakından görmek istedim. Apartımanımıza yaklaştıkça heyecanım artıyordu. Apartımanın adı bile değişmemişti. Sadece kapıda bir tabela fazladan vardı. Bu bir hukuk bürosunun tabelası idi. Tabeladaki kat numarasına bakınca benim evimin artık hukuk bürosu olduğunu gördüm. Evimi çok görmek istiyordum. Beraberimdeki arkadaşlar çıkıp görebileceğimi söylediler ama ben vazgeçtim. Evimin yeni halini görmek istemiyordum. O ev  benim 41 yıl önceki anılarımdaki gibi kalmalı idi.
Bu kararımdan sonra çevre gezimize devam ettik. Alaettin Keykubat camiiini, Konyalıların şemsiye dedikleri ve altında Alaettin zamanından kalma tarihi bir kalıntının durduğu yapıyı gördük. Resimler çekerek bu harika geziyi ölümsüzleştirdik.
Şimdi sıra Konya'nın çok meşhur Meram bağlarına gitmeye gelmişti. Bizim askerlik dönemimizde harika bağların, bahçelerin olduğu ve her Konyalının zaman zaman gidip piknikler yaptığı çok nefis bir mesire yeri idi Meram Bağları.
Arabamızla Meram Bağlarına giderken geçtiğimiz yollarda gözlerie inanamadım. 41 yıl önce hiçbir yerleşimin olmadığı bu yerler şimdi harika villalar, evlerle dolmuştu. Bu güzel şehirleşme çok hoşuma gitti. Hele Meram Bağlarına vardığımızda gördüklerime inanamadım.
Bir zamanlar sadece ağaçlık olan, ortasından dere akan yer, etrafına yapılan çeşitli kafeler, restoranlar ile harika bir mesire yeri haline dönüşmüştü. Çok şık bir restoranda Konya'nın meşhur bamya çorbası, etli ekmeği ve kuyu kebabından oluşan yemeğimizi yerken ne kadar mutlu olduğumu tekrar düşündüm. Bu kadar yıl sonra buralara gelip anılarımı tazelemek çok keyif verici idi. Hele geldiğim yerleri bıraktığım halinden daha gelişmiş görmek daha güzeldi.
Bütün bunların Burcu'nun ve onun konserleri sayesinde gerçekleşmesi ise keyiflerin en büyüğü idi.
Ertesi sabah İstanbul'a giden uçakta Burcu ile bir sonraki konserin planlarını yapıyorduk. Bu seferki durağımız Düzce Üniversitesi ve Akçakoca Meslek Yüksek Okulu idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder