Hürriyet

17 Aralık 2013 Salı

Sorbonne Üniversitesi Grand Amfithetre'de görkemli bir Konser

  Mayıs 2001 oldukça yoğun girmişti. Nisan ayında Leipzig'de Summer Music Academy'de Juliard Scholl Dekanı Prof. Stephane Clap'ın stajına katılmak için cd dolduran ve başvuruda bulunan Burcu Göker'in çok kısa sürede kabul aldığını hem de burs ve yol ücreti de verildiğini önceki yazımda yazmıştım. Mayıs ayında bir dizi konser vardı. Konservatuarlar Birliği Orkestrasının konserinin yanısıra Fransa Gençlik Orkestrasının üç günlük bir de forumuna katılacak olan Burcu nefes alacak zamana sahip değildi.
 Mayıs ayında beni çok etkileyen bir konseri burada anlatmadan geçemeyeceğim. 23 Mayıs günü Sorbonne Üniversitesi Grand Amphithetre'da Orchestre Symphonique de Jeunes Ile de France (Paris Gençlik Orkestrası) konseri vardı. Dikkat çekmek isterim. Fransa Gençlik Orkestrası ayrı, Paris Gençlik Orkestrası ayrı. O zamanlar ülkemizde Gençlik Orkestrası olayı pek yoktu. Ben böyle bir çok Gençlik Orkestrasını görünce şaşırmıştım. Hepsi büyük kuruluşlar, Devlet tarafından finanse edilen ve en büyük Konser salonlarında konserler veren bu Orkestralar çok hoşuma gitmişti. Keşke demiştim bizim ülkemizde de bazı kuruluşlar sponsor olsa ve böyle büyük gençlik Orkestraları kurulsa, Müzik eğitimi yapan gençler konser verme alışkanlığı edinebilse diye epey düşünmüştüm. Son yıllarda ülkemizde bu tür Orkestralar kurulmaya başlandı. Doğuş Çocuk Orkestrası gibi. Ama gene de yeterli değil.
  Güneşli bir mayıs günü Sorbonne Üniversitesine bu büyük konser için gittiğimizde Üniversite binasının görkemi karşısında bir kez daha büyülendim. Daha önceleri bir çok kez gitmiştim Üniversiteye. Büyük kızım Ebru da Hukuk masterini bu Üniversitede yaptığı için biliyordum binaları. Konser Üniversitenin büyük Anfisinde idi. Anfi aslında konser salonu değildi. Duvalarında yüzlerce tarihte adı geçmiş bilim adamının , düşünürün büstlerinin yer aldığı bu çok görkemli salona girdiğimde dilim tutuldu adeta.
  Hayatımda gördüğüm en büyük ve en görkemli Anfi olan bu salonda Burcu büyük bir Orkestra ile çalacaktı. İnanılmaz bir şölen bizi bekliyordu. Söylemeyi unuttum. Paris'te yaşayan bir kaç dostumuzu da bu konsere davet etmiştik. Onlar da benim gibi büyülenmişlerdi gördükleri karşısında.
  Salonda izleyiciler yerlerini aldılar ve konseri beklemeye başladılar. Biraz sonra Orkestra elemanları yavaş yavaş sahnede yerlerini almaya başladılar. Kızlar siyah tuvaletleri, erkekler ise siyah smokinleri içinde çok şıktılar. Bu harika dekor, müzisyenlerin giysileri, salonun ihtişamı . Birden kendimi yüzyıllar öncesi bir sarayda hissettim.
  Müzisyenler sahnede yerlerini alırken Burcu'nun aralarına olmadığını farkettim. Birden içime bir ateş düştü. Kızıma bir şey mi olmuştu. Neden sahneye çıkmamıştı. Ben böyle heyecanla beklerken bütün müzisyenler yerlerine oturdular.Burcu yoktu.
   Kalbim yerinden fırlayacaktı neredeyse. ben bu endişelerle yerimde duramazken birden bütün müzisyenler oturduğu yerden kalktı ve alkışlamaya başladı, Tabii seyirci de alkışlıyordu. Sahneye birisi geliyordu. Sahneye uzun siyah tuvaleti ile gelen dünyalar güzeli genç kız önce kendisini alkışlayan izleyiciyi selamladı. Sonra yerlerinden kalkmış onu alkışlayan orkestra elemanı arkadaşlarına otur işareti yaptı ve onlara enstrumanlarını akort ettirmek için salona arkasını döndü. Salona arkasını dönen , elinde keman olan genç kızın tuvaletinin arkasını gören bütün salon birden bir hayranlık nefesi aldı. genç kızın üstündeki kuyruklu siyah tuvaletin arkası bele kadar açık ve britlerle bağlı idi.
  Bütün sanatçıların enstrumanlarını akort ettirirp yerine baş kemancı sandalyesine oturan bu harika kemancı kız benim kızım Burcu Göker'di.Burcu gene süprizini yapmış ve bu görkemli Orkestrada baş kemancı olduğunu son ana kadar benden gizlemiş ve beni şaşırtmıştı. O anda o tarihi mekanda kendimi çok güçlü ve mağrur hisesettim. Harika bir konser oldu o gün. Arada başkemancı Burcu solo parça da çaldı. Konserin sonunda Orkestra şefi onun elini öperek kutladı.
  Konser sonunda tüm konser boyunca süren gururumu Burcu'ya sarılarak ifade ettim. Hoş ona sarılana kadar epey zaman geçti. Zira konser sonunda bütün salon onu tebrik etmek için sıraya girmişti.
 Mayıs ayı sonunda Hopital Rotshild'de dünya Müzik günü adına bir klarnetçi arkadaşı ile konser veren Burcu açık havada yapılan bu konserde çok büyük beğeni aldı. HaziraN başında gene aynı hastanenin yaşlılar evinde bir resital onu bekliyordu. Burcu bu kadar Orkestra konseri, okul arasında hayır işlerini, konserleri hiç ihmal etmiyordu.
 Bu huyu halen devam ediyor. Dün akşam Amerika Florida ile Burcu ile konuştum. Noel tatilinde geliyormusun dedim. 'Yeni yıl konserlerim var., aynı gün iki konserim olan zamanlar var'.dedi.Bu konserlerin bir çoğunu hayıra yapıyor biliyorum. Onun amacı müziği ile herkese ulaşmak.
  Ulaşıyor da......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder