Hürriyet

30 Aralık 2013 Pazartesi

Unesco'da Dialogue Musical Orient-Occider

  Şubat 2002 de kaldığımız yerden devam etmeden önce eklediğim resmi açıklayayım. Resimde Burcu Göker İrlanda'da görülüyor.
  Ocak sonunda İrlanda'dan dönen Burcu'yu şubat başı yoğun bir programın beklediğini bir önceki yazımda yazmıştım.
  7 Şubat günü Perigueux'da Prof.Sylvie Gazeau ile bir staja başlayacak olan  Burcu'yu bir gün önce yolculadığımda üçgün süre ile Paris'te sakin bir dönem geçireceğimin sevinci içinde idim.Enerji toplamam gerekti,zira önümüzdeki günler daha çok yorulacaktım.
    Burcu Perigueux'den çok güzel haberlerle döndü. Hocası ile çok verimli bir çalışma yapmış,bunun sonucunda 8 ve 9 şubat günleri iki ayrı resitalde çok büyük beğeni almıştı. Bu övgüler onu  daha da motive etmişti.
   Şubat ayında beni çok etkileyen bir konseri anlatmadan geçemeyeceğim.
   Burcu 28  Şubat 2002 de Unesco'da bir konserde sahne aldı.Konserin ismi 'Dialogue Musical Orient-Occider.'Türkçesi Doğu ve Batının Müzikal Diyaloğu.Konserin birinci bölümünde Cezayir, İspanya, Fransa,Tunus, Fas, Yugoslavya'lı sanatçılardan oluşan Ochestra A Cordes ünlü orkestra şefi Ami Flammer yönetiminde çalıyordu. Bu orkestranın bir de Türk sanatçısı vardı. Burcu Göker. Orkestra Mozart'ın Divertimento re Majeur K 136 sını ve Albert Russel'ın Sinfonietta pour Orchestra opus 52 sını yorumladılar.
     Unesco salonu tıklım tıklım kalabalıktı.Bu güzel konseri dinlemeye Türk Konsolosluğu Yetkilileri, Eğitim Ateşemiz Sevgi Mülayım Hanım,Paris'te yaşayan Türk aileler ve Türk öğrenciler gelmişti.Herkes büyük bir zevkle bu güzel konseri izliyordu.
     Konserin ikinci bölümünde Fransız, Fas ve Mısırlı sanatçılar Doğu enstrumanları ile Fransa'da yaşayan ünlü Türk Ney üstadı Kutsi Ergüner yönetiminde başta Dimitri Kandemir'ın besteleri olmak üzere 18. yüzyıl Osmanlı Saray Müziğinden örnekler yorumladılar.Salondaki dinleyiciler büyük bir haz içinde bu eşsiz konseri izliyordu.Batı enstrumanları ve Doğu enstrumanlarından ayrı ayrı dinledikleri bu müzik şöleni onları eşsiz bir masal alemine sürüklemişti.
    Konserin en sonunda Orchestra Cordes ve Kutsi Ergüner yönetimindeki Ensamble Oriental aynı anda sahneye çıktılar ve yerlerini aldılar.Orchestra Cordes Mozart'ın eserini, Ensamble Oriental ise Kandemir'in Osmanlı Saray Müziğini aynı anda çalmaya başladılar.İki ayrı müzik çok karışık bir şekilde çalarken birden Mozart'ı çalan orkestra  da Osmanlı Müziğini çalmaya başladı.İki grup bir arada Osmanlı müziğini çalarak alkışlar arasında konseri bitirdi.Salonda bulunan Fransız, Türk ve diğer milletlerden dinleyiciler bu doğu ve batı müziğinin diyaloğu ve buluşmasını büyük bir coşku ile izlediler.Konserin son bölümü çalarken alkışlarla, tempo tutarak sahnedeki sanatçılara eşlik eden dinleyiciye ben de katılmış ve büyük bir heyecanla bu anın tadını çıkartıyordum.
   Konserin bitiminde herkes büyük bir mutlulukla sanatçıları kutlarken, sanatın ayrı dilleri konuşan kişilerin nasıl ortak dili olabildiğini bir kere daha anlamış oluyorduk.
   Bu çok görkemli ve çok anlamlı sanat şölenini uzun yıllar unutmadım.Sanıyorum ki o gece salonda bulunan herkes aynı şekilde etki altında kalmıştır.
    Bu güzel konserden bir hafta sonra Burcu Fransa Gençlik Orkestrası ile bahar turnesine gidiyordu. Dijon,Lyon ve sonunda Paris konserleri olacaktı. Fransa Gençlik Orkestrasının bahar turnesi Paris'te Theatre Chatelet'deki konserle son bulacaktı.
   Burcu'yu bu turneden sonra çok büyük olaylar bekliyordu. Önceden çalışmalara başladığımız ve yaşamını değiştirecek büyük olaylar.....  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder