Hürriyet

27 Aralık 2013 Cuma

Fransa Gençlik Orkestrası ile Yaz Turnesi....

  Yazıma başlamadan önce eklediğim resmi açıklamak istiyorum.Resimde Leipzig Müzik Akademisi Yaz stajında dünyanın bir çok ülkesinden gelmiş öğrenciler Prof. ile bir dinlenme anında görülüyor.
  Burcu Göker 2001 yazında Almanya Leipzig stajından döndükten 15 gün sonra bir aylık staj ve turne için Fransa Gençlik Orkestrası ile yola çıktı. Önce Güney Fransa'da 15 günlük bir staj geçirecekler, ardından Avrupa'da turneye çıkacaklardı.Daha önceki yazılarımda seçimlerini anlattığım Fransa'nın her bölgesindeki Konservatuarlardan 100 öğrenci Fransa Ulusal Orkestrası,Paris Opera Orkestrası,Radio France Filarmoni Orkestrası,Lyon Ulusal Orkestrası solist sanatçılarından, Ulusal Paris ve Lyon Konservatuarları Profesörlerinden oluşan çok geniş öğretim kadrosu tarafından eğitilecekti. Bu eğitim süreci sonucunda bu öğrenciler dünyaca ünlü Orkestra şefi Emmanuel Krivine yönetiminde konserler vereceklerdi. Dikkat ederseniz paskalya tatilinde Burcu'nun da katıldığı Fransa Gençlik Orkestrası konserlerinde aynı orkestrayı ünlü İspanyol şef Jesus Lopez yönetiyordu. Fransa Gençlik Orkestrası daima en ünlü şefler tarafından yönetilmiş ve çalıştırılmıştır.
  Burcudan aldığım haberlere göre bu 15 günlük staj devresi çok eğlenceli ve güzel geçiyordu.Çok lüks bir otelde konaklayan Orkestra yoğun çalışmanın yanısıra çok keyifli  geziler yapıyor ve harika vakit geçiriyordu.Orkestra üyesi gençler ve öğretim kadrosu çok güzel kaynaşmıştı.Gençler kısa sürede çok güçlü  arkadaşlıklar kurmuştu.Gençler arasındaki bu kaynaşma Orkestranın verimli çalışması için gerekliydi. Zira Orkestra Konserleri tamamen bir ekip işidir. Üyeleri arasında uyum olmayan bir Orkestranın konserleri de verimli olmaz. Bunu çok iyi bilen Fransa Gençlik Orkestrası Yöneticileri, gençler, şefleri ve  eğiticileri arasında bu uyumu sağlamak için geziler, eğlenceler tertipliyorlardı. Ayrıca daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi bu aktiviteler gençlerin sosyal gelişimi için çok gerekliydi.
  Harika ve çok verimli geçen bu 15 günün ardından,Orkestra turneye çıkmaya hazırdı.Turnenin ilk durağı Fransa Toulouse oldu.Toulouse'nın en büyük konser salonunda Beethoven, Ravel, Stravinsky'nın eserlerini seslendiren ve bütün yöre halkının büyük çoşkusu ile uğurlanan Orkestra ikinci durak olarak Belçika-Liege'ye gidiyordu.Gittikleri heryerde en lüks otel ve şatolarda kalıyor, en güzel yerlerde ağırlanıyorlardı. Orkestranın çok güçlü sponsorları vardı. En büyük sponsor Fransa'nın en güçlü Bankası olan Societe Generale idi. Ayrıca gidilen diğer Avrupa ülkelerindeki büyük kuruluşlar da sponsor oluyordu. Örneğin Almanya'da Bayer İlaç Sanayii gibi.Belçika'da Liege Filarmoni salonunda gene büyük coşku ile dinlenen Orkestra ertesi günü Wuppertal'da konser vermek için Almanya'ya geçiyordu.Daha sonraki gün Arsenal Metz'de konser veren Orkestra sırası ile Dijon, Vichy konserlerinden sonar, son etkinlik için Paris'e döndü.Fransa Gençlik Orkestrası 2001 yılı yaz dönemi turnesini Paris'te Cite de la Musique'de Lncino,Ravel, Berlioz çalarak bitirdi. Bu çok ses getiren , Fransa basınında , her gittikleri şehrin gazetelerinde yer alan konserler cd olarak da basılmıştı.
  Artık turneler , stajlar bittiğine göre Paris'te kış dönemi eğitimi başlayabilirdi. Bu arada Burcu bu yoğun çalışmaları arasında Sorbonne Üniversitesinde yoğunlaştırılmış İngilizce kurslarına başlamak üzere kaydını yaptırmıştı. Burcu Amerika'ya gitmeyi kafasına koymuştu ve gidişin ilk şartı olan Tofel sınavını almak için yoğun İngilizce eğitimi görmesi gerektiğini biliyordu.
  Güneşli , ılık bir Paris Eylül'ünde Üniversite'den arkadaşım Aysel ile kızlarımızın Sorbonne Üniversitesine  İngilizce Eğitmi kaydını yaptırmış kafede kahvemizi içerken  bu İngilizce eğitiminin hiç de kolay olmayacağını konuşuyorduk. Zira Fransa'da görecekleri bu İngilizce eğitimi Fransızca-İngilice olacaktı. Anadili Türkçe olan bir kişi için oldukça zor olan bu eğitim yılardır Fransa'da bulunan Burcu'yu pek zorlamayacaktı sanırım.
  Bütün bu yoğun çalışmaların yanısıra Burcu 1998 yılında başladığı beste çalışmalarına da son hızla devam ediyordu. Burcu konserlerinde de bestelerinden örenekler sunuyor ve kendi ülkesinin ezgilerinden izler taşıyan, ülke özlemi ile oluşturduğu besteleri büyük beğeni alıyordu.İlk bestesi 1998 yılında Paris'te yaptığı Anadolu'da bir köyde bir günlük yaşamı anlatan bir eserdi. Anadolu adlı bu eserde sabah gün ışığı ile gün başlıyor ve güneşin batması ile bitiyordu. Burcu çok küçük yaşında Fransa'ya gittiği için Anadolu'yu çok iyi bilmiyordu.Sadece hayalleri, resimler ve özlemi bu eseri oluşturmuştu. Ama dinleyenler kendilerini Anadolu'da bir köyde sanıyorlardı.
  İşte ülke özlemi böyle  bir olaydı. İnsana görmediği bir şeyi notalara  dökecek kadar hissettirirdi özlem.
   Burcu daha sonra Amerika'da okuduğu Üniversitede ikinci dal olarak Kompozisyon bestecilik eğitimi de aldı ve ilk bestelerine bir çok eser  katıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder