Hürriyet

31 Ekim 2013 Perşembe

Jüri Koltuğunda bir Küçücük Kız

  13 Kasım 1999 günü Radio France Konser salonunda aralarında Paris Belediyesi tarafından görevlendirilen Burcu Göker'in de bulunduğu jüri üyelerinin huzurunda gerçekleşecek Le Concours Marqurite Long-Jacques Thibaut tarışmasının son elemesini anlatmaya geçmeden yukardaki resmi açıklayayım. Bu resimde Burcu Göker Paris'teki öğretmeni C.N.S.M.D dan  Prof. Syvive Gazeau  ve Japon arkadaşı Mineko Oseda ile görülüyor.
   O gün jüride Burcu'dan başka Fransa'nın çok deneyimli müzik hocaları,müzik  eleştirmenleri ve orkestra şefleri de bulunuyordu. Bu kadar deneyimli kişiler arasında jüri koltuğunda bulunacak olmak Burcu'yu oldukça heyecanlandırmıştı.Bu onurlu görevin ona verilmesinden dolayı da bir okadar mutlu idi. Hemen hemen uykusuz geçen bir gecenin sabahı  erkenden kalktık.17 Yaşındaki Burcu aldığı görevin sorumluluk ve bilincinde idi ve en ağırbaşlı kıyafetini giydi. Ne giyerse giysin o küçücük bir kız çocuğu gibi idi.Yarışmacıların özgeçmişlerini ve daha önceki elemelerde çaldıkları eserlerin performanslarını not ettiği kocaman dosyayı koltuğunun altına aldı ve evden çıktık.Metroya doğru yürürken havanın ne kadar güzel olduğunu fark ettim. Güneşli bir kasım sabahı Paris çok güzeldi.
  Yarışmanın yapılacağı Radio France binasına vardığımızda, kapının önünün çok kalabalık olduğunu gördük.Yüzlerce kişi çok bilinen bu yarışmanın son elemesini dinlemek için kapıda kuyruk olmuş,içeri alınmayı bekliyordu.Bu yarışmalar daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi halka açık yapılıyor ve birbirinden değerli , çeşitli ülkelerden gelmiş, herbiri ülkesinde çok tanınan  yarışmacıları halk büyük bir zevkle dinliyordu.Kapıya yaklaştığımızda ben bu kalabalıkta içeri nasıl gireceğimizi düşünürken, Burcu çantasından daha önce yarışma komitesinin ona verdiği jüri kartını çıkarttı ve kapıdaki görevliye gösterdi.Kapıdaki görevli hemen büyük bir saygı ile bizi içeri aldı. Kapıda bekleyen halk şaşırmıştı.İçeri iki kişi girmişti ve bunlardan biri çocuktu.Jüri kartı ile içeri giren biri çocuk bu iki kişiyi gören bekleyenler, yaşlı jüri üyesi çocuğu ile yarışmaya geldi sanmışlardır.Ne bilsinler bir küçücük kız jüri üyesi olmuş.
  Yarışma salonuna girince Burcu bana ayrı oturacağımızı, kendisinin jüri koltuğunda benimse dinleyiciler arasında yarışmayı izleyeceğimizi söyledi.Salonun girişinde birbirimizden ayrılırken arkasından baktım.Boyundan büyük dosyası kolunun altında,sorumluluğu omuzlarında,başı dik ve mutlu yürüyordu.Son elemeye kalan çeşitli ülkelerden 7 yarışmacının aynı eserleri farklı yorumlarla çaldıkları çok uzun süren bir dinletiden sonra Burcu diğer jüri üyeleri ile karar için ayrı bir salona çekildiler.Sonucu bekleyen dinleyiciler, yarışmacı yakınları ve ben fuayede beklemeye başladık.Bize asır kadar uzun gelen bir bekleyişten sonra hepimizi içeri aldılar. Jüri yerlerini aldı ve sonuçlar açıklanmak üzere sunucuya verildi.Önce en sondan başlayarak , birinciye doğru açıklanan sonuçlar bizi pek şaşırtmadı. Kanada'dan gelen bir Çinli kemancı hanım birinci olmuş ve büyük ödülü almaya hak kazanmıştı.Ödüller teker teker dağıtıldıktan sonra bütün jüri üyeleri sahneye davet edildiler.Sahneye davet edilen jüri üyelerine Fransa Kültür Bakanı teşekkür plaketlerini verdi.Jürinin içinde Burcu çok küçük gözüküyordu.Sanırım Kültür Bakanı da Burcu'yu görünce şaşırmıştı.Çok çoşku dolu bu tören bütün üyelerin en küçük üye Burcu'ya sarılması ile devam etti. Bütün üyeler sevgi ile Burcu'yu sarıp saarmalamıştı adeta.
  Burcu'nun işi çok zordu ama daha sonra kendisinin de bir söyleşisinde ifade ettiği gibi çevresi tarafından öylesine büyük bir sevgi ile sarılıp sarmalanıyordu ki bu sevgi ile bütün güçlüklerin altından kalkıyordu. Sevginin günü burada ortaya çıkıyordu.
  O gün yarışma sonrası verilen kokteylden çıkışta Burcu çok aç olduğunu söyledi. Kokteyldeki küçük atıştırmalıklardan da yiyememişti anlaşılan.Ne yapsın tebriklere karşılşık vermiş, onu tanımak isteyenlere kendini anlatmıştı yemek yemek yerine.
  Dönüşte Mc Donalds'da hamburgerini yiyen küçük kıza baktım, İşte şimdi yaşıtları gibi hareket ediyordu.
  Kasım ayının sonuna doğru Burcu'u bir başka önemli sınav daha bekliyordu. Paris'teki bütün Konservatuar öğrencilerinden seçilen bir Orkestranın seçmelerine girecekti. Paris belediyesi tarafından desteklenen bu orkestra D'Orchestre Interconservatoires idi. Bu seçmeler çok zorlu idi. Zira bir çok okuldan yüzlerce öğrenci bu seçmelere katılıyordu. Ayrıca bu orkestraya girenler Salle Gavea , Salle Playel gibi Paris'in en ünlü konser salonlarında verilecek konserlere katılma hakkını elde edeceklerdi. Bütün bunlardan başka bu Orkestraya seçilen ve çalan öğrenciler Paris Belediyesinin yükülü bir para bursunu da kazanacaklardı. Kısacası bu orkestra hem maddi, hem de manevi yönden büyük destekdi öğrenciler için.
  Burcu 25 kasım 199 günü bu orkestranın seçmelerini büyük başarı ile kazandı. O artık Paris Konservatuarlar Birliği Orkestrasının birinci kemancısı idi. Tabii bu seçmeler, ona yeni bir çalışma yükü daha yüklemişti. Ocak ayında Salle Gaveu'da yapılacak konser için uzun çalışmalar onu bekliyordu. Ama o çalışmaktan yılmıyordu. Dikkat ettim aradan yıllar geçti. Eğer çalışmazsa mutsuz oluyor Burcu. Ne zaman  ki başını işten kaşıyacak vakti olmuyor o zaman değmeyin Burcu'nun keyfine.
  Bir sonraki, yazımda yeni konserler bizi bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder