Hürriyet

13 Nisan 2015 Pazartesi

Yaşam bir çok şeyi kafaya takmak için çok kısa......

Yazıma eklediğim fotoğraf Bahçeşehir Üniversitesi konserinde çekildi. Bu resimde Burcu çok sağlıklı gözüküyor ama gerçek öyle değildi.
Konser sabahı Burcu ile  bana gene boğazının ağrıdığını söyledi.
Burcu 4 Mayıs İzmir konserinden bu yana gripal bir olay geçiriyor. Amerika'da grip aşısı olduğu için ateşi çıkmıyor ve hasta yatmıyor ama devamlı bir boğaz ağrısı. Halsizlik. Hatta bir gece de ateş. Doktorumuza gitme firsatımız olmadığı için telefonla tedavi yoluna gittik. Çünkü Türkiye konser turnesi için hergün bir başka yerdeydik. Bir kutu antibiyotik, ağrıkesici bitirmesine rağmen Burcu tam iyileşemedi. En sonunda 15 Mayıs Adnan Saygun Konseri öncesi İzmir'de Şifa hastanesinin aciline gittik ve muayene eden doktor Burcu'nun bir franjit geçirdiğini ve aldığı ilaçların hastalığa cevap verdiğini ve hemen hemen iyileştiğini söyledi.
Bir kaç gün sonra  Burcu gene boğazım ağrıyor , bu sefer diğer tarafı kötü deyince soluğu Acıbadem Polikiliniğinde aldık. Önce Burcu'yu iyice muayene eden Kulak Burun Boğaz doktorumuz gripal bir şey olmadığını ve boğazın temiz olduğunu söyledi. Muhtemelen Trioidde bir sorun olduğunu söyleyen doktorumuz bizi kesin teşhis için gereklı araştırmaların yapılması amacı ile Dahiliye doktorumuz Erkan Beye yönlendirdi. Günlerdir konser yorgunluğu içinde olan ben Trioid falan sözünü duyunce iyice kasildim ve moral bakımından çöktüm.
Erkan bey her zamanki neşeli ve can hali ile bir yandan beni teskin edip bir yandan da Burcu'yu muayene etti ve bu arada bizi güldürmekten de geri kalmadı. Ben gülüyordum ama içim çok sıkılıyordu. Neyse kan tahlili ve sonografi için aşağı kata indiğimizde Burcu'ya baktım. Garibim sanki sahnede o yorumları yapan kendisi değilmiş gibi küçücük yanımda oturuyordu ve bana moral vermeye çalışıyordu. Önce kan alındı, sonra sonografiye girdik. Sonografı ekranına gözlerimi dikmiş sanki gördüklerimi anlayacak gibi bakıyordum. Doktor hanım sürekli ekranda çıkan kara lekelerin etrafını çizip ebatlarını işaretledikçe ben bulunduğum sandelyeden düşmemek için büyük gayret sarf ediyordum. Çocuğumun trioidinde ne çok şey vardı. Ben kafamda senaryo yazarken Burcu'da boynunda dolaşan sonografı cıhazına rağmen ben hasta mıyım, neler olacak diye endişe içinde düşünüyormuş. O da en az benim kadar endişeli bir bekleyişte imiş.
Sonografı sonucumuzun yazılışını beklerken heyecanımız sonsuzdu. Neyse o arada gelen ve Burcu'yu konserlerinden tanıyan bir başka doktor arkadaşımız korkulacak bir şey olmadığını, cerrahi bir olaya gerek kalmadan sadece ilaç tedavisi ile geçecek bir durum olabileceğini  söyledi.
Yukarı doktorumuzun yanına çıktığımızda aynı şeyleri doktorumuzdan da duymak bizi biraz rahatlatmıştı. Doktorumuz bizim moralimizi çok yükseltmiş ve korkularımızı bie nebze olsun azaltmıştı.
İyimser dileklerimiz Bahçeşehir konseri sonuna kadar devam etti.Daha sonra ise hastalık daha da ilerleyince kalan konserleri iptal etmek zorunda kaldık.Bütün bu yaşadıklarımızı devam eden yazılarımda anlatacağım.
  Bu arada belirtmek istediğim bir husus var.. Bu olayla yaşamın bir başka yönünü görmüş oldum. Aslında yaşam bir çok şeyi kafaya takıp düşünmek için çok kısa. Bir sonografı sırasında düşündüklerim ve çektiklerim bana herşeyin çok anlamsız olduğunu gösterdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder