Hürriyet

29 Nisan 2015 Çarşamba

O artık bir Doktor.......

 Biraz evvel sosyal paylaşım sitesinde Fazıl Say'ın bir yakarışını okudum.Daha doğrusu gözyaşlarımdan fırsat bulup okumaya çalıştım. Fazıl evladıma bire bir cevap yazmak ve onu anladığımı paylaşmak istedim ama açıktan yazacak cesaretim yok. Sosyal paylaşım sitesinden mesaj yazsam eline geçip geçmeyeceğini bilmiyorum. Geçenlerde Doğan Kuban'a bir yazısı sebebiyle yazmak istedim. Meğer öğrencilerinin açtığı bir site imiş, yazımın ulaşamadığı cevabı geldi.
Yazıma başlamadan önce Fazıl Say'ı çok iyi anladığımı ve yakarışını çok haklı bulduğumu belirtmek istiyorum.
Burcu Göker'in doktora sınavını anlatıyordum bir önceki yazımda. Florida State Üniversitesinde doktora savunmasına giren kızımın yanında olamamak beni üzüyordu ama yapacak bir şeyim yoktu. Aynen şu andaki durum gibi. Kalbim kuş olup uçmak ve yavrumun yanında olmak istiyor ama bacaklarım bu kadar uzun yolculuğa izin vermiyor.Hoş büyük kızım geçen hafta Amerika'ya gitti ve yolculukta tekerlekli sandalye tercihi yaparsam çok rahat gideceğimi söylüyor.Umarım by cesareti gösterip evladıma ulaşırım bir gün.Bu yazımda gene o günlerde yazdığım bir yazımı paylaşacağım.O günlerdeki duygularımı ifade etmesi bakımından o günlerde yazdığım yazıları seçiyorum.
 Dün blogumda paylaştığım yazımda 12 şubat tarihinin benim ve ailem için çok önemli olduğunu ve bu tarihte Küçük kızım Burcu Göker'in Florida State Üniversitesinde doktora savunmasına gireceğini ve bu olayın onun 23 yıl önce başlayan Müzik eğitimin en son aşaması olduğunu, artık yolun sonuna geldiğini yazmıştım.
  Bugün sizlerle dün yaşadıklarımı ve olayın sonucunu paylaşmak istiyorum. Burcu Göker'in zorlu mücadelesini satır satır benimle takip eden siz sevgili okurlarımla bu sonucu paylaşmak benim görevim diye düşünüyorum.
  Dün Florida'daki savunma saat 10.00 idi. Bu bizim ülke saatimizle 17.00 ye denk düşüyor.Gün o saate kadar sakin geçti. Ben bir gün önceden Burcu'nun aynı Üniversitede başka bölümde doktora yapan Arkadaşı Gözde Hanıma mesaj yazarak, eğer yapabilirse olayı resimlemesini rica etmiştim. Zira Burcu'nun o heyecan içinde bunu düşünemeyeceğini umuyordum.
  Saat 17.00 ye yaklaşırken ben de heyecan gelişmeye başladı. Burcu 23 yıllık meslek eğitim yaşamı boyunca o kadar çok sınava girdi, belki 100 den fazla konsere çıktı ama ben her zaman sakindim. Çünkü Burcu'ya güveniyordum. Ama ya yolun sonuna  geldiğimizden veya ben artık yaşlandığımdan dün epey gerildim.
  Saat 17.12 de sosyal paylaşım sitesinden bir resim geldi. Burcu Savunmaya  başladı diye. Gözde Hanım savunma salonundan çekip göndermişti. Burcu bir masanın başında oturuyor ve konuşuyor, masanın etrafında ise dört jüri üyesi son derece ciddi onu dinliyorlardı. Ben olayı böyle hayal etmemiştim. Burcu ayakta Kürsü de savunacak, diğerleri oturdukları yerde dinleyecekler diye düşünmüştüm. Sonra bu şeklin daha adil ve sağlıklı olduğunu, hiç değilse Burcu'nun savunma süresince ayakta yorulmayacağını, heyecandan dizlerinin titremeyeceğini düşünerek mutlu oldum.
  Bu resimden sonraki  bir saatten fazla süreyi nasıl geçirdim ben bilmiyorum. Anne olanlar beni çok iyi anlayacaklardır. Çocuğunuzun sağlığı en önemli olay ama inanın başarısı da çok önemli.Zira yıllardır büyük emek verdiği bir olayın neticesini almasındaki yürek çarpıntısını onunla yaşıyorsunuz. Ben kendi hesabıma kızımın doktor ünvanına sahip olup olmaması hiç önem taşımıyor. O doktor olsa da olmasa da benim sevgim de bir eksilme veya artma olmayacak. Ama eğer o bunu başaramasaydı çok üzülecekti ve ben de o üzüldüğü için mahfolacaktım.
  Bir süre sonra ki bana asır gibi geldi. Bir resim daha geldi. Burcu bir kapıda bekliyordu. Resmin üstünde Gözde hanım' Dr ünvanını almaya az kaldı. Karar bekliyoruz 'diye yazmıştı.İşte o karar anı geçmek bilmedi. Nihayyet Gözde'den beklenen mesaj geldi. 'Tebrikler, bitti bu iş.'
  Bu mesajla birlikte bir de video geldi.Videoda  Burcu salona giriyor ve jüri üyeleri ile tek tek öpüşüyordu. Bu kutlamayı gözyaşları arasında seyrettim diyemeyeceğim. Zira seyredemedim. Ağlarken bir yandan da ,bu olay Burcu'nun 23 senelik savaşının bir galibiyeti , azmin, sabrın, mücadelenin bir zaferi diye söyleniyordum kendi kendime.
  Evet bu olay çok uzun ve zorlu bir savaşın sonucu idi. Küçücük bir bedenin ve kocaman bir ruhun yarattığı büyük zafer. Ben yapamazdım onun yaptıklarını. Biliyorum ki bir çok insan da yapamazdı.
  Ama işte arada bunu başaranlar çıkıyor ve bu savaşı kazananlar ki bu Kah Burcu'nun olayı gibi bir eğitim savaşı , kah başka bir konu olabilir, toplumda bir çok şeyi değiştirebilen kişiler oluyor.
  Bu başarısı sonucunda ona yapabildiğim tek şey bu yazıma ek olan buket resmini göndermek oldu. Ben gönlümdeki bütün çiçekleri derlemiş ve kocaman bir buket yapmıştım. Ama gözüme hala küçük görünüyordu bu buket.
  Tebrikler Dr Burcu Göker. Biliyorum ki sen çok daha büyük başarılara imza atacaksın. Belki ben göreceğim, belki de görmeyeceğim. Ama bil ki nerede olursam olayım hep yanındayım.
  Çünkü ben Anneyim.
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder