Hürriyet

28 Ocak 2015 Çarşamba

Kamildir o insan ki yaşar hatıralarla.......

5 haziran 2011 gecesi Kıbrıs Bellapais Manastırıda Festival programında bir konser verdiğini anlatıyordum  Burcu Göker ve Eric Jenkins'in. İstanbul'dan sırf bu konser için gelen dostlarımız, Kıbrıs'ta bize dahil olan Aylın ve Özkul arkadaşlarımız ve tüm manastırı dolduran müzik dostlarımzla harika bir konser olmuştu o gece.Manastırın enfes akustığı, Burcu ve Eric'in enstrumanlarından dökülen harika notalar, Burcu'nun olağaüstü romantik kıyageti ile birleşince harika bir görsel ve iştsel şölene dönmüştü bu konser.
Konser o kadar güzel ve büyüleyici idi ki daha önce  aynı repertuarı Caddebostan Kültür Merkezinde dinleyen Ayşe Akbayar arkadaşımız 'Aynı repertuar mı?İnanılmaz farklı bu akustikte eserler .'diye hayranlığını dile getirmekten geri kalmadı.
Evet konser çok güzeldi ve salon hınca hınç dolu idi.
Konser alkışlar, bisler arasında sona erdi. tebrikler için tüm izleyiciler ve sanatçılarımız bir araya geldiğimizde esas süprizi gördük. Konsere dinlemeye gelen oldukça kalabalık bir yabancı turist grubu vardı.Bu orta yaşın üstündeki yabancılar bir anda Burcu'nun etrafını sardılar. Meğer bu kalabalık grub Kanada'dan turistik gezi amacı ile Kıbrıs'a gelmişler ve konserin afişini, afişte Burcu'nun ismini görünce gördüklerine inanamamışlar. Çoğu Kanada Calgary'de yaşayan turistler meğer Burcu'yu daha önce Calgary'nın en büyük konser salonu olan Rosy Center'de dinlemişler. Düşünebiliyormusunuz. Siz kalkıp taa Kanada'dan Akdeniz'de bir adaya tursitik amaçlı geliyorsunuz ve orada bir süre önce Calgary'de konserini izlediğiniz bir sanatçının konserine rastlıyorsunuz. İnanılmaz güzel bir raslantı.
Calgay'den gelen Kanadalıların Burcu ve Eric'e gösterdikleri sevgi beni o kadar duygulandırdı  ki o gece anlatamam.Müziğin eşsiz kudretini bir kez daha anlamış oldum.
Tebrikler, tebrikler,fotoğraflar,sohbetler.Bir harika konser gecesi ve konser turnesi daha bitmişti. O gece Manastırın karşısında o güzel gece manzarasında şaraplarımızı yudumladığımız restoran sanki büyülü bir mekandı.Uzun bir konser programını alnının akı ile büyük başarı ile bitiren sanatçılarımız ve dostları inanılmaz bir mutluluk içindeydik.
Artık ertesi gün gerçekleşecek Kıbrıs gezimizi gönül rahatlığı ile yapabilirdik.
Ertesi günü bize Ada'yı gezdirecek minübüse bindiğimizde dostlarımızdan Senai Bey elindeki çikolatayı Eric ve Burcu'ya uzattı. Bir bebek safiyeti ile çikolatayı alan gençler teşekkür ederken düşündüm. Bir gün önce tüm manastırı büyüleyen müziği gerçekleştiren sanatçılar şu anda minik birer bebek gibi sevgi haleleri içinde dostlarının sarmalı arasında farklı bir görünümdeydiler. İşte bu sevgi sarmalı değil miydi insanları güçlü kılan, zorluklara karşı mücadele gücü veren.
O gün Kıbrıs'ın tarihi ve doğal bir çok yerini gezdik, resimler çektik, sohbetler ettik, güldük, eğlendik ve bir dolu anı biriktirdik. Öyle çok anı biriktirmişiz ki şimdi onları düşünüp mutlu olabiliyorum,Artık Burcu ve Eric Stüdyo kaydı için Şikago'ya dönebilirlerdi.
Bizler ise şairin dediği gibi 'Kamildir o insan ki yaşar hatıralarla'mısraları ile avunuyorduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder