Hürriyet

20 Şubat 2014 Perşembe

Sanat ve Sporun Yakın İlgisi

 Bugünkü yazımda geçmiş anılara bir süre ara verip sanat eğitiminde çok önemli bir konuya , sanatın sporla olan ilgisine yer vermek istiyorum.
 Yazıma eklediğim Burcu Göker resminden de anlayacağınız gibi Burcu, keman eğitimine başladığı günden beri günlük periyodik spor çalışmalarını hiç aksatmayan bir kişi idi.
  Çocukluğundan beri zaten çok hareketli bir yapıya, elastik bir vücude sahip olan Burcu keman eğitimi ile aynı anda bale çalışmalarına da başladığı için spora çok yatkındı.Keman çalışmalarının yoğunluğu sebebiyle Konservatuardaki bale eğitmini 3. yılın sonunda bırakmak zorunda olan Burcu spor çalışmalarına başka dallarda devam etmişti.
 Burcu yaptığı müzik eğitiminde başarılı olmanın güçlü kaslara, özellikle kol kasları, esnek ve güçlü bir vücude sahip olmaktan geçtiğinin bilincinde idi. Ayrıca uzun saatler keman çalmak, çalışmak için performans gerekiyordu. Keman çalmak sürekli kollların yukarda olmasını gerktirdiği için insan anotomisinie ters düşen bir pozisyon gerektiriyor. İnsan bildiğimiz gibi kolları vucüdünün yanlarına sarkmış vaziyette duran bir canlı. Kollarımızı bir süre başımız , boynumuz hizasında tutmaya çalışırsak ne kadar yoruduğumuzu ve ne demek istediğimi anlayacaksınız.
  Ben spor hocası değilim. Ayrıca sporla da yüzme ve yürüme dışında fazla bir alakam yok. Anlattıklarım sadece Burcu'nun yetişmesi sırasında gözlemlediklerimdir.
  İşte saatlerce keman çalışmak için kol kaslarının çok güçlü olması, gene saaatlerce ayakta durmak için bacak kaslarının keza aynı güçte olması gerekir. Bu kasları güçlendirmek içinde spor gerekli oluyor.
  Bütün bu gereklerin bilincinde olan Burcu daha Fransa'daki eğitiminde evimizin yakınındaki bir spor salonuna üye olarak günde enaz bir ,bazen de iki saat spor yaparak  güçlü kollara ve vücude sahip olma yolunu seçmişti.
  Amerika'da eğitime başladığı zaman da hiç bir gün sporunu aksatmadı.Okuduğu Üniversitenin sağladığı olanaklar da buna imkan tanıdı. Lawrence Üniversite'de sonra benim de gidip gördüğüm şekilde harika spor salonları, kapalı yüzme havuzları vardı. Kışın çok soğuk havada bile yüzme, su sporları ve salon sporları yapmaya imkan bulabiliyordu öğrenciler.Ayrıca Üniversitede yapılan bazı spor kurs ve derslerine de katılma imkanı oluyordu. İlk yıldan itibaren Burcu da Üniversitede Dağcılık, Doğa Yürüyüşü , Yüzme gibi ek dersler alarak spor çalışmalarını desteklemişti. Ben özellikle dağcılık keman çalman için tehlikeli değil mi, ayrıca o soğuk , karlı Wiskonsin bölgesinde nasıl dağcılık yapabileceksiniz diye sormuştum. Burcu'nun o anda verdiği cevap benim de bu konuda bir şeyler öğrenmemi sağlamıştı. Burcu dağcılık eğitiminin kapalı salonda aletlerle de yapıldığını anlattı bana.
  İşte yukardaki eklediğim resimde de gördüğünüz gibi Burcu bu yoğun çalışmaları arasında sporunu da aksatmayarak kondisyonunu hep aynı düzeyde tutmaya çalışıyordu.
  Bu arada anlatmak istediğim ufak bir olay var. Burcu yapmış olduğu bu spor  çalışmaları ile keman çalışmalarında performanısını artırmanın yanısıra günlük yaşamında da bir çok artılara sahip oluyordu.
  Paris'te yaşadığımız yıllarda geçirdiğimiz bir kazadan sadece Burcu'nun güçlü kol kasları sayesinde kurtulduk ve bugün ben yaşıyorsam bu Burcu'nun spor çalışması sonucu elde ettiği kol kasları sayesindedir.
  Paris'te Auber durağındaki  RER istasyonundan yukarı çıkan çok dik yürüyen merdivenlerde geçirdiğimiz ve sonucu çok tehlikeli olabilecek, hatta ölümle sonuçlanabilecek bir yürüyen merdiven kazasından Burcu'nun dinamizmi, zekası , cesareti, kolları  sayesinde kurtuldum.
  Yürüyen merdiven ki bu duraktaki merdivenin ne denli dik ve korkutucu olduğunu binenler bilir bir anlık bir geri dönüşüm, dengemi kaybedip düşme konumuna gelmeme sebep olmuştu. Arkamdaki basamakta Burcu vardı. Ben ellerimden yürüyen merdivenin trabzonuna asılı, merdiven basamağında oturur durumda kalakaldım. ellerimi bıraktığımda epey yüksekten aşağı düşecektim ve devamli çalışan  merdiven basamakları arasında sıkışıp ezilecektim. Daha sonraları aynı tür bir kazada genç bir kızın feci ölümünü duydum. Kız yürüyen merdiven basamakları arasında saçları sıkıştığı için kafa dersi yüzülüp ölmüş.
  İşte bu çok feci sonuçlanabilecek kazadan beni Burcu kurtardı. Burcu o tarihte henüz 17 yaşında 49 kilo ağırlığında küçücük bir kız. ben ise neredeyse onun iki misli kilodayım.Burcu bu durumda büyük bir cesaret ve güçle 1.5 dakika süre ile aynı basamakta hiç bir yerden destek almadan, tutunmadan sürekli inme hareketi ile durarak beni sırtımdan destekleyip düşmemi engelledi. Ben bir asır gibi geçen 1.5 dakikada ellerimi bıraktığımda hem Burcu'nun hem de kendimin ölümüne sebep olacağımı biliyordum. Bütün bunlar olurken Burcu aynı anda sürekli fransızca yardım diye bağııryordu. O saatlerde merdivenlerde kimse yoktu. Kameradan gören güvenliğin müdahalesi ile merdiven durduruldu ve hemen acil servise götürüldük. Yapılan geniş tetkikler sonucu fazla bir zarar bulunmadı vücudumda. O zaman doktorlar ve RER Güvenliği 'siai melekler korumuş.'dedi. Evet o gün beni Burcu isminde bir melek korumuştu. Ben o tarihten sonraki yaşamımı bu meleğe borçluyum.
  Şimdi düşünüyorum da Burcu Paris'te sprora gitmeseydi. o kilosuna rağmen öyle güçlü kolara sahip olmasaydı ben bugün yaşarmıydım.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder