Hürriyet

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Eskişehir'de Vişne soslu su muhalebisi ve çiğ börek

Eskişehir'de Vişne Soslu Su Muhallebisi ve Çiğ Börek
Eskişehir'de Porsuk Nehri üzerinde bot bekliyoruz.

Eskişehir Haller Gençlik Merkezi gezimizde  ilginç bir olay oldu. Haller Gençlik Merkezi bir zamanlar sebze ve meyve hali iken Eskişehir Belediye Başkanı Sayın Yılmaz  Büyükerşen Beyin çalışmaları ile tarihi bir Gençlik Merkezine dönüştürülen harika bir yapı. Dışardaki sıcak havaya karşın içerde serin bir havanın hissedildiği mekana girince hepimiz içerdeki turistik eşya satan mağazaları incelemeye başladık. Birden gözüm en sondaki bir yere ilişti. Tabelasında Mazlumlar Mıhallebi Evi yazılı olan bu mekan bana hiç yabancı gelmedi. Bu tanıdıklığın eşimin isminin de Mazlum olmasından kaynaklandığını hemen anladım. Zira Mazlum ismi çok rastlanan bir isim değil. Hemen yanımda olan eşime sen ne zaman Muhallebici dükkanı açtın diye takılmaya başladım. Benim gibi diğer arkadaşlarımın  da  dikkatini çeken bu muhallebicinin 1927 yılında kıurulduğunu, Eskişehir'in en eski ve tanınmış muhallebicisi olduğunu ve burada en çok yenen tatlının da vişne soslu su muhallebisi olduğunu biraz sonra konuştuğumuz  Mazlumlar Muhallebicisi sorumlusundan öğrendik. Biz konuşurken su muhallebisine çocukluğundan beri hayran olan Burcu hemen oturup bir tane ısmarlamıştı bile. Hepimiz vişne soslu su muhallesini yerken hala eşim Mazlum'a isim benzerliğinden dolayı takılıyorduk.
Haller Gençlik Merkezi gezimizden sonra Burcu ve Eric bizi birakıp Eskişehir Belediyesi Ergin Orbey Sahnesinde bir gün sonra vereceklerı Konserin provalarına gittiler. Bizim gezimiz devam ediyordu.
Bundan sonraki durağımız Porsuk Nehri üzerinde bot gezisi idi. Bir zamanlar bulanık suyu, kokusu ile Eskişehirlilerin adeta belası haline gelen nehir Yılmaz hocanın gayreti ile şu anda Fransa Paris'teki Sen nehri ile yarışır kalitede bir nehre dönüşmüştü. Üzerinde birbirinden şık botların gezinti yaptığı, sahillerin de çok şık kafe ve ve restoranların yer aldığı nehir Eskişehirlilerin harika bir gezinti yeri olmuştu. Anadolu Üniversitesinin binlerce öğrencisi ders bitiminde bu kafelerde buluşarak dinleniyordu. Kafelerden yükselen neşeli sesler ve müzik  çok güzeldi.
Biz de bu botlardan birine binerek nehri gezdik. Nehir üzerinde aynı Sen nehrinde olduğu gibi çok estetik ve güzel köprüler inşa edilmiş ve bu köprüler nehre başka bir güzellik katmıştı. Bu arada bol bol resim çekmeyi de ihmal etmedik.
Nehirdeki bot gezimizden sonra nehir kıyısında yürürken bir şey dikkatimiz çekti. Nehirde aynı Venedik'te olduğu gibi sandallar vardı ve halk para mukabili bunlara binerek geziyordu. Kendimi birden bir Avrupa şehrinde gibi hisssettim. Herkes çok mutlu idi. Eskişehirliler kendilerine bu mutlu yaşamı hediye eden Yılmaz Büyükerşen'in hakkını ödeyemezler.
Artık yorulmuştuk. Yavaş yavaş Konuk evimize dönmek ve dinlenmek istiyorduk. Hepimiz belli yaşın üstünde kişilerdik ve çabuk yoruluyorduk. Ayrıca yarın daha yoğun bir gün olacaktı.
Akşam Konuk evinde yemek salonunda toplanıp bir yandan yemeklerimizi yiyip bir yandan sohbet ederken Burcu ve Eric konser provalarını, biz ise Porsuk nehrindeki bot gezimizi anlatıyorduk. Burcu  bota binemediği için üzgündü. Her zamanki gibi  Burcu gene konser hazırlığı, prova derken gezinin bir bölümünden mahrum kalmıştı. Bu onun kaderi idi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder