Hürriyet

23 Mayıs 2014 Cuma

Michigan yolunda Kokarca kokusunu Kahve kokusu sandım.


Michigan yolunda Kokarca kokusunu Kahve kokusu sandım.
Ural Tütüncü Michigan Gölü kıyısındaki evin önünde

Ebru ve Ural Şikago'ya geldikten iki gün sonra Portage'ye geçtik. Portage'de bir gece kalıp ertesi gün Michigan Gölü kıyısındaki eve doğru yola çıkacaktık. Portage'de Eric'lerin evinde o gece tam bir düğün evi havası vardı. Gece ailece neşe içinde yenen yemekten sonra sohbet iyice koyulaştı. Ama Ural'in uykusu gelmişti ve bizler de yorgunduk. O gece Eric'in amcasının evinde misafir olacaktık. Ertesi günün programı yapıldıktan sonra biz  gece kalacağımız eve geçtik. Ertesi sabah erkenden Eric'in John Amcası gelip eşimi alacak ve Oshkosh'da düzenlenen uçak gösterilerine götürecekti. Askeriyeden emekli John amca havacılığa çok meraklı idi ve bu gösterileri hiç kaçırmıyordu. Bir keresinde biz de bu gösterilere katıldık. Yemyeşil bir alanda hazırlanan piknik masalarında oturup neşe içersinde yiyip, içerken gökyüzünde çeşitli gösteriler yapan uçakları seyretmek harika idi. O zaman kendimi bir film setinde gibi hissetmiştim. Eric'in babası, büyükbabasının da seyretmek için gideceği bu gösteri o günlerde Türkiye'deki gazetelerde bile haber olmuştu.
Bizler ise o gün Burcu, ben Ebru ve Ural Madison, Wiskonsin'de gezecektik. Bu gezimizde bize Eric eşlik edecekti. Tabii vaktimiz kalırsa Ebru outlete de gitmek , biraz alışveriş yapmak istiyordu.
Bütün bu gezilerden sonra akşam yemeği için bütün aile toplanacak ve yemekten sonra ise biz Michigan gölüne doğru yola çıkacaktık.
O günümüz oldukça yoğun geçti. Akşam üzeri hepimiz Eric'lerin evinde toplandığımızda yorgun gözüküyorduk. Pamela'nin hazırladığı pizzaları yiyip hemen yola çıkmamız gerekiyordu. Zira  en az 6 saatlik bir araba yolculuğumuz vardı. Yola çıktığımızda araba o kadar dolu idi ki neredeyse oturacak yer kalmamıştı. Araba diyorum, bir minübüs. Michigan gölündeki evden düğünde sonra biz direct Şikago havaalanına gideceğimiz için tüm eşyalarımızı yanımıza almştık. Allahtan Eric minübüsün üstüne bagaj koymuştu da bavullarımızı onun içine yerleştirmiştik. Pamela ve Bop ile 3 gün sonra Michigan'da buluşmak üzere vedalaştık. Onlar düğüne iki gün  kala gelecekler ve otelde kalacaklardı. Düğünden bir gün önce düğünün provası yapılacaktı. Ural araba yola çıkar çıkmaz uyudu. Ebru ve babası da çok dayanamadı ve biraz sonra onlar da uyudu. Arabayı Eric kullanıyor. Burcu da yanında haritaları açmış yardımcı şöförlük yapıyordu. Ben ise heyecanla sesimi hiç çıkartmadan onları izliyordum. Bu arada gece çok geç gideceğimiz için yoldan açık bir market bulup eve yiyecek kahvaltılık bir şeyler almak telaşında idim. Her anne gibi  önce çocuklarımı doyurmayı düşünüyordum. Gece yol karanlık ve hep ağaçlıktı. Bir ara arabada harika bir kahve kokusu duydum. Koku o kadar keskindi ki Ural bile gözlerini açmış ve bakınıyordu. Ben bu kahve kokusu nereden geliyor diye sorunca Eric bu kahve kokusu değil yoldan kokarca geçti, onun kokusu dedi. Burcu gülmeye başladı. Anneciğim herhalde kokarca kokusunu ilk defa kahve kokusu olarak algılayan sensin diye beni alaya aldı. Yıllar önce de bir gün Sapanca'ya giderken alacakaranlıkta Nuh çimento fabrikasını şatoya benzetmiştim. O zaman da benimle  ne kadar iyiniyetlisin diye dalga geçmişlerdi. Bir ara arabada ben de daldım. Birden arabanın durduğunu ve Burcu'nun bir market önünde durup indiğini gördüm. Herhalde benim söylediğim kahvaltılıkları alacaklar diye ben de hemen arabadan atladım. Meğer yolda kaybolmuşuz ve Burcu yol soruyormuş. Neyse sora sora yolumuzu bulduk gece çok geç vakit kalacağımız eve  vardık. Ben orta halli bir evle karşılaşmayı beklerken kalacağımız ev olarak adeta göl kıyısında bir malikane karşımıza çıkmıştı. Burcu Göker 5 gün sonra bu malikaneden gelin çıkacaktı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder