Hürriyet

20 Şubat 2015 Cuma

Yakın Şehirlerdeki Orkestralarda görev almak çok keyifli...

Venice'den Tahallesse'ye döndüğümüzde Burcu'yu yoğun konser programı bekliyordu. Sadece Florida State Üniversitesi Orkestrasında ve Tahalesse Senfoni Orkestrasında çalmıyordu Burcu. Aynı zamanda civardaki Senfoni Orkestralarında da görev alıyordu.
Bu civar şehirlerdeki konserler gerçekten çok zevkli oluyordu. Genelde hafta sonları oluyordu bu konserler. Burcu ve Üniversitede görev yapan diğer profesörler de görev alıyorlardı bu orkestralarda.
Hafta sonlarında arabaları ile yola çıkan hocalar 2 veya 3 saatlik bir yolculuktan sonra konserin gerçekleşeceği şehre geliyor, kalacakları çok lüks otellere yerleşiyor, konser provalarını yapıyor , gece konserde çalıyor, konser sonunda after partiye katılıyor ve ertesi sabah çok lüks bir kahvaltının ardından yaşadıkları şehre dönüyorlardı.Konser organizasyonu yolculuk için benzin ücretini, lüks otel konaklama masraflarını karşıladıkları gibi konser için yüklü bir kaşe ücreti de ödüyordu. Sanatçılar da hem harika yerlerde hafta sonu tatili yapıyor, hem çok sevdikleri mesleklerini icra ediyor hem de çok iyi para kazanıyordu.Sanırım Senfoni Orkestraları da devamlı elemana aylık ödemek yerine böyle bir çözüm bulmuşlar. Burcu ve diğer öğretim üyeleri aynı anda 4 orkestrada görev alarak hem çok iyi para kazanıyorlar, hem eğleniyorlar hem de geziyorlar.Geziyorlar diyorum halen Burcu ders vermenin onlarca öğrenci yetiştirmenin yanısıra 4 orkestrada devamlı görev yapıyor. Trio, quarted ve ikili konserleri hariç tabii.
Ben de Amerika'da bulunduğum dönemlerde Burcu ile bu konserlerden bir kaçına katıldım.
Venice'den döndükten sonra bir gün Burcu 'Bu hafta sonu Dastin'de konser var, beraber gideceğiz.'dedi. Konser günü Burcu , gene aynı Orkestrada görev alan bir Güney Koreli arkadaşı ve ben arkadaşının arabası ile yola çıktık. İki genç hanımla gülüş cümbüş yaptığımız  3 saatlik bir yolculuktan sonra Dastin'e vardık. Bu arada yolda Meksika restoranında karnımızı doyurmayı da ihmal etmedik.Dastin'e varınca Burcu 'Biz provadayken sen konser salonunun karşısındaki outletten alışveriş yaparsın.'dedi. Bu harika bir fikirdi.Outlet dedim ama öyle bir kaç saatte gezilecek bir yer değil. Neyse kızlar beni, bırakıp gittiler. Ben mağazaları gezmeye başladım. Aman Allahım o ne güzel şeyler ve ne güzel fiatlar.Ülkemde rüyamda bile göremeyeceğim markalar inanılmaz ucuzdu. Coach, Luis Vitton, Marc Jacop,Steve Madlen,Gap,Ben deli gibi alışveriş yapıyordum bir yandan. Bir süre sonra elimdekileri taşıyamaz duruma geldim. Fiatlar çok ucuzdu.Bin dolarlık bir çantayı 100 dolara almanın keyfi inanlmazdı.Poşetlerimi taşıyamadığım zaman yakın bir kafeye oturdum. Bu arada Burcu aradı telefondan.'Biz de prova arasındayız geliyoruz.'dedi.
Burcu ve arkadaşı gelince elimdeki poşetleri hemen arabanın bagajına attım ve tekrar alışverişe çıktık. Bu sefer alışveriş konumuz Burcu'ydu. Burcu'nun konser kıyafetine ihtiyacı vardı. Her zaman aldığımız BCBG Mac Azria Mağazasında soluğu aldık. bir tuvalet fiatına 3 tuvalet almak harika bir duygu idi.Bu arada BCBG nin tuvaletleri sanki Burcu'nun üzerien dikilmiş gibi uyumlu idi.
Aldıklarımızı gene arabaya koyup Burcu ve arkadaşını yolculadım. Ben daha gezecektim mağazalarda. Gezmem bitince konser saatine yakın karşıdan görünen Konser salonuna gidebileceğimi söyledim.
Ama olay o kadar kolay değildi. Son derece hızLı bir trafiğin olduğu E5 kara yolundan beter bir yolun karşısına geçmek ve Konser salonuna ulaşmak hiç de kolay olmadı mağazaları gezmem bitince. Gezmem bitince diyorum ama aklım hep orada kaldı.
Konser salonuna gelince saatin de epey ilerlediğini fark ettim. Konsere az zaman kalmıştı.
Bu güzel konseri ve arkasından katıldığımız partiyi bir sonraki yazımda anlatayım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder