Hürriyet

25 Kasım 2014 Salı

Konservatuar eğitiminde kültür ve yabancı dilin önemi......

Yazıma başlamadan önce eklediğim fotoğrafı açıklayayım. 20 Mayıs 2011 Antalya Akdeniz Üniversitesi konserinden sonra çekildi bu fotoğraf.
Şimdi kaldığımız yerden anlatmaya devam edebilirim.
17 Mayıs 2011 günü Samsun Çarşamba Havaalanına indiğimizi ve bizi 19 Mayıs Üniversitesi yetkililerinin karşıladığını bir önceki yazımda anlatmıştım.
Samsun'u ilk defa görecektik. Bu güzel Karadeniz şehrinde bütün şehri tepeden gören, harika manzaralı Üniversite konukevine geldiğimizde mekana hayran oldum.
Konser o gece idi ve biraz dinlendikten sonra Burcu ve Eric konser salonuna provaya geçeceklerdi.
Rektörlüğün bize tahsis ettiği aracın şehirde bulunduğumuz sürede Konuk evi otoparkında bizi bekleyeceğini söylediklerinde bu konukseverlik karşısında etkilendim.Gerçekten Ünivesiteler çok büyük konukseverlik gösteriyordu.
Gece konser salonu çok kalabalıktı.Bu arada Burcu'nun Florida'dan tanıdığı ve Samsunlu olan Feyza Taytakoğlu Hanım da bizi ziyarete gelmişti. Samsun'da bulunduğumuz sürece bizi yalnız bırakmayan Feyza Hanımın dostluğunu sevgi ile anıyorum.
Konser sonunda sahneye Burcu ve Eric'i kutlamaya çıkan Rektör Yardımcı Bey ile Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Süleyman Tarman Bey çiçeklerle bu güzel geceyi renklendirdiler.
Konserden sonra Konukevinde hep beraber yediğimiz yemek bu güzel gecenin anıları arasında yer aldı.
Samsun 'da iki gece daha kalacaktık. Kurtuluş savaşının önemli merkezlerinden olan bu çok tarihi şehre gelmişken 19 Mayıs kutlamalarına katılmamak olmazdı. Bundan sonra ki konserimiz 20 Mayıs Antalya Akdeniz Üniversitesi konseri  idi. Ve biz özellikle 19 Mayıs'ta Samsun'da olmak için konser programını bu şekilde ayarlamıştık.
18 Mayıs sabahı güneşli , harika bir güne uyandık. Konukevinin manzarası, nefis bir kahvaltı ile bütünleşince mutluluğumuz daha da arttı. Ben yanık bacağımı artık hiç düşünmüyordum ve acısını da hissetmiyordum.Burcu'nun bir sözünü burada tekrarlayayım. 'Hastalıklara yüz verme , o zaman seni terk ediyorlar 'diye yüreklendiriyordu beni. Ben de bacağımdaki yanığa yüz vermemiştim ve o da beni terk ediyordu.
O sabah Üniversite'den bizi gezdirmekle görevlendirilmiş arkadaşlarla Aziz Atamızın 19 Mayıs günü Bandırma vapuru ile Samsun'a çıktığı yere gittik. Sahilde demirli birebir aynısı olarak yapılmış Bandırm Vapurunu gezdik. Vapurun içinde canlandırımış Atatürk ve silah arkadaşlarını gördük. Çok duygulandığımız bu gezi gemiden ilk çıktıkları rıhtımda devam etti. Rohtımda Atatürk ve silah arkadaşları sanki canlı gibi duruyorlardı.
Bu rıhtımı halkın çıkmaması için kordonla kapatmışlardı. Yetkililer şehirlerine gelmiş biri Amerikalı iki genç sanatçıya hemen kordonları kaldırıp heykelleri yakından görme imkanı tanıdılar.Oysa bir böyle bir talepte bulunmamıştık. Bu hassasiyet bizi çok duygulandırdı.
Bizim heykelleri yakından görmek için rıhtıma çıkışımız dışarda bekleyen halkı da hareketlendirdi ve halk da heykellere yakından bakmak için rıhtıma çıktı.Görebliler hiç bir müdahalede bulunmadılar.
O gün öğleden sonra Konferans salonunda Süleyman Tarman Bey'in Atatürk ve Müzik adlı bir söyleşisi vardı.Aynı adlı kitabında yazarı olan Süleyman Bey bu konferansında çok önemli noktalara değindi.
Yıllardır benim de üzerinde sık sık durduğum konulardı bunlar.
Konservatuar eğitiminde genel kültür ve yabancı dil eğitimine gereken önemin verilmemesi,bunun sonucunda sadece müzik eğitimi yapmış kültürsüz sanatçıların yetişmesi en önemli konulardan biri idi.Tarih, felsefe, sosyoloji, edebiyat, siyaset ilmini bilmeyen bir müzisyenin yorumladığı eserlerde ne derece başarılı olacağını konusunu ben de sık sık dile getiriyorum,.
Ayrıca Konservatuar eğitiminde yabancı dile gerekn önem verilmediği için Konservatuar mezunlarının doktora dolayısı ile Akademik kariyer yapamadığı, bunun sonucunda da Üniversitelerde bölüm başkanlarının hep Müzikoloji mezunları olduğu, Konservatuar mezunlarının sadece eğitmen olarak görev aldıkları da değinilen önemli konulardandı.
Süleyman Bey'in Atatürk ve Müzik adlı kitabı ve bu kitapta değindiği önemli konular çok hoşuma gitmişti. Kendisini bu kitabından dolayı kutladık.
O gece Samsun sahilde adeta bir istiridye konumundaki harika restoranda nefis balıklarla gezinin tadını bir kez daha çıkarttık.
Bir sonraki gün 19 Mayıstı ve biz Samsun'da bu törene katılacaktık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder