Hürriyet

20 Eylül 2014 Cumartesi

2 Mayıs 2011 Carnegie Hall Konseri

Bugün Carnegie Hallde çalıyorlar

Biraz evvel önceden yazdığım 5 blogu okudum. Yaşamımızdaki 6 yılı , 5 bloga sığdırmışım. Bu kadar basit değildi herşey. Olaylar bu kadar kısa değildi. Bu 6 yılda çok zor günler geçirdik. Bazen ağladık beraberce. Bazen ümidimizi tamamen yitirdiğimiz anlar oldu. Ama bu 6 yıl , önce kızıma sonra bize sabretmeyi, kendine güvenmeyi, insanlari olduğu gibi kabul edip yargılamamayı ve hiç bir zaman amaçtan vazgeçmemeyi öğretti. Bir de ağacın en üst dalındaki meyvayı almayı planlayıp bütün çalışmalarını ona göre yapmayı öğretti. 6 Yıl içinde yaşadığımız zorlukları, karşılaştığımız kişileri, uğradığımız haksızlıkları, kıskançlıkları ve diger insani kusurları, karşılaştığımız teknik sorunları detaylı olarak anlatmıyorum. Zaten onları anlatsam Victor Hugo'nun Sefiller kitabı gibi 5 cilt olur. 
Bu arada geçmiş günleri anlatmaya biraz ara verip bugunden bir sey anlatmak istiyorum. Daha önce de yazdığım gibi bugun bizim için önemli bir gün. 2 Mayıs 2011. Bugün kızım ve pianisti Newyork Carnegie Hallde konser verecekler. Dün akşam Amerikanin bir başka şehrinden Newyorka geldiler. Bu konser salonunda çalmayı haketmek için geçen eylül ayından buyana büyük çalışmalar yaptılar. Görev yaptıkları Üniversitede 1500 kişi arasından seçildiler. Bir kaç eleme ve yarışma geçirdiler. Her zaman insanların arasında varolan bir takım ayakoyunları ile depreştiler. Zaman zaman üzüldüler ama yılmadılar. Bir ara ben de yanlarında idim. Olaylar benim bünyeme fazla ağır geldi ve rahatsızlandım. Ne de olsa artık ben onlar gibi genç değilim. Bütün bunlara rağmen onlar amaçlarından vazgeçmediler ve bugün o salonda çalacaklar. Konser repertuarlarını hazırlarken bir Türk besteciden de eser çalmak istediler. İşte bugün dünyanın en prestijli konser salonunda bir Türk yorumcu, bir Türk bestecinin eserini çalacak. Mutlaka bu ilk defa olmuyor ama Carnegie Hallde Türk yorumcunun Türk besteci çalması pek sık rastlanır bir olay değil. Bence bunu Türkiye'de birçok kişinin duyması lazım. Ama klasik müzk haberleri medyada fazla dikkat çeken haber olmuyor. Dolayısı ile bu konudan çok kişinin haberi olmuyor. 
Böyle bir günde kızımın yanında olmak ve bu konseri dinlemek çok isterdim ama yaşım, sağlık sorunlarım, maddi sorunlar benim Newyork gitmemi ve bu konseri o salonda izlememi engelledi. Dert etmiyorum. Zira konserden hemen sonra Türkiyeye gelecekler ve aynı hafta içinde İstanbulda aynı repertuarı çalacaklar. Bizde Carnegie Hallde dinler gibi dinleyeceğiz. Simdi onları bekliyoruz. Bu arada bir sey söyleyeyım. Kızımın Amerikalı Pianisti aynı zamanda iki yıl önce evlendiği eşi oluyor.
Yukarda bloguma eklediğim yazım 2 Mayıs 2011 günü Burcu Göker Carnegie Hall konserinde çaldığı gün yazılmıştı.Bugün 20 Eylül 2014 .aradan neredeyse 3.5 yıl geçmiş ve ne çok şey değişmiş Burcu'nun yaşamında. Bunları daha sonra paylaşacağım. 

2 yorum:

  1. Benim kızım 6.5 yaşında Şimfi babasına Kızılderililerin Savaş Dansını çalıyor Ona ne yapabilirim derken blogunuza ulaştım Yazılarınızı okuyunca umutlandım doğrusu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Adsız, Umudunuzu hiç yitirmeyeceksiniz çocuklarınız konusunda. Onlara hep inanacaksınız. Ben kızınıza müzik eğitimi başlatmanızı önereceğim. Müziği meslek olarak seçmese bile, iyi bir müzik dinleyicisi olur. Size kızınızla olan çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sevgilerimle

      Sil