Bestelenişinden 77 yıl sonra çalınan Harfler Marşı
![Bestelenişinden 77 yıl sonra çalınan Harfler Marşı](http://iblog.milliyet.com.tr/imgroot/blogv7/Blog333/2011/12/18/57/338916-3-4-fda60.jpg)
Burcu Göker ve Eric Jenkins'in 20 Aralık 2005 de Başkent Ünivesite'si
Prof.Dr.İhsan Doğramacı Konferans Salonunda Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı
İsmet İnönü anısına düzenlenen Panelde verecekleri resital için üç gün öncesinde
Türkiye'ye geldiklerini bir önceki yazımda yazmıştım. Burcu ve Eric Ankara'ya
hareket etmeden bir gün önce Bütün Dünya dergisinin İstanbul bürosunu
ziyaretlerinde 1928 tarihli bir gazete gördüler. Gazetede Cumhurbaşkanımız
Atatürk'ün İstiklal Marşımızın bestecisi Ekrem Zeki Ün'e okullarda, askeri
kışlalarda yeni Türk alfabesini öğretmek amacı ile bir Harfler Marşı besteleme
görevi verdiği ve böyle bir beste olduğu yazıyordu. Ayrıca aynı gazete bu marşın
notalarını da veriyordu. Sadece Burcu değil bu yaşımızda biz de ilk defa böyle
bir marşın ismini duyuyorduk. Burcu ve Eric bütün gece çalışarak bu marşın
gazetedeki notasından yararlanarak marşı piyano ve kemana uyarladılar. Marş çok
hüzünlü idi. Eric harflerin okularda öğretilmesi amacı ile bestelenen bu marşın
daha neşeli olması gerektiğini söyledi. Burcu ise Eric'e bu parçada çok zor, çok
kutsal ve çok meşru bir savaş sonrası ülkesini yeniden yapılandıran bir ulusun
acılarının dile getirildiğini ve bu sebepten bu kadar acıklı olduğunu söyledi.
Bu marş büyük imkansızlıklar içinde kalbinde sadece sonsuz bir vatan sevgisi ile
bağımsızlığına kavuşan binlerce, yüzbinlerce insanın haykırışı idi sanki. Burcu
bestelenişinden 77 yıl sonra Başkent Üniversitesinde bu marşı çalarken gerçekte
ülkesine olan vefa borcunun bir kısmını ödüyordu.
Konser günü Burcu ülkesinde ilk defa konser vereceği için, Eric ise uzun zamandır Burcu'dan dinlediği Kurtuluş Savaşının bu büyük kahramanı için konser vereceğinden çok heyecanlı idi. Burcu Panel öncesi Eric'le sahneye davet edildiğinde salonda daha önce sadece ismini duyduğu büyüklerini gördüğünde adeta bir sınava girmiş gibi heyecanlanmıştı. Acaba ülkesinin istediği gibi Batılı değer ölçülerinde bir sanatçı olabilmişmiydi. Konser sırasında seçtiği ve yorumladığı eserleri tek tek izah eden Burcu aldığı büyük takdirin farkındaydı. Konserin sonunda kendi bestesi olan Kurtuluş adlı ve Kurtuluş savaşını anlatan eserini çalarken Burcu Amerika'da keman eğitimi sürdüren bir klasik müziçi değidi. O anda Erzurum'da kar altında kağnısı ile cepheye mühimmmat taşıyan Nene Hatun, Ege'de savaşan bir kadın neferdi. Eseri sonu İstiklal marşı ile bitiyordu. Kurtuluşun sonunda İstiklal marşı ile ayağa kalkan salondaki genç, yaşlı bütün dinleyiciler hem ağlıyorlar hem de büyük bir coşku ile alkışlıyorlardı. O anda gözyaşlarım arasından bir şey gördüm.İstiklal Marşı çalarken Eric de pianosunun yanında ayağa hazıola kalkmıştı. Siyah smokin içinde uzun boyu ve mağrur duruşu ile Eric harika görünüyordu. Birden gurur duydum. Burcu Eric'e Kurtuluş savaşını ne kadar güzel anlatmıştı ki o da bizimle aynı duyguları besliyordu Böyle çocuklara sahip olmak ne büyük bir mutluluktu. Burcu ve Eric Türkiye'deki ilk konserleri sonrası Ankara'da bulundukları iki gün içinde Anıtkabire yaptıkları ziyareti hala büyük bir onurla hatırlıyorlar. Daha sonra Türkiye'de bir çok konser veren Burcu ve Eric için onlara ilk konser fırsatını veren Başkent Üniversitesinin ve bu konserin değeri unutulmaz
Konser günü Burcu ülkesinde ilk defa konser vereceği için, Eric ise uzun zamandır Burcu'dan dinlediği Kurtuluş Savaşının bu büyük kahramanı için konser vereceğinden çok heyecanlı idi. Burcu Panel öncesi Eric'le sahneye davet edildiğinde salonda daha önce sadece ismini duyduğu büyüklerini gördüğünde adeta bir sınava girmiş gibi heyecanlanmıştı. Acaba ülkesinin istediği gibi Batılı değer ölçülerinde bir sanatçı olabilmişmiydi. Konser sırasında seçtiği ve yorumladığı eserleri tek tek izah eden Burcu aldığı büyük takdirin farkındaydı. Konserin sonunda kendi bestesi olan Kurtuluş adlı ve Kurtuluş savaşını anlatan eserini çalarken Burcu Amerika'da keman eğitimi sürdüren bir klasik müziçi değidi. O anda Erzurum'da kar altında kağnısı ile cepheye mühimmmat taşıyan Nene Hatun, Ege'de savaşan bir kadın neferdi. Eseri sonu İstiklal marşı ile bitiyordu. Kurtuluşun sonunda İstiklal marşı ile ayağa kalkan salondaki genç, yaşlı bütün dinleyiciler hem ağlıyorlar hem de büyük bir coşku ile alkışlıyorlardı. O anda gözyaşlarım arasından bir şey gördüm.İstiklal Marşı çalarken Eric de pianosunun yanında ayağa hazıola kalkmıştı. Siyah smokin içinde uzun boyu ve mağrur duruşu ile Eric harika görünüyordu. Birden gurur duydum. Burcu Eric'e Kurtuluş savaşını ne kadar güzel anlatmıştı ki o da bizimle aynı duyguları besliyordu Böyle çocuklara sahip olmak ne büyük bir mutluluktu. Burcu ve Eric Türkiye'deki ilk konserleri sonrası Ankara'da bulundukları iki gün içinde Anıtkabire yaptıkları ziyareti hala büyük bir onurla hatırlıyorlar. Daha sonra Türkiye'de bir çok konser veren Burcu ve Eric için onlara ilk konser fırsatını veren Başkent Üniversitesinin ve bu konserin değeri unutulmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder