Hürriyet

7 Nisan 2014 Pazartesi

Bestelenişinden 77 yıl sonra çalınan Harfler Marşı

Bestelenişinden 77 yıl sonra çalınan Harfler Marşı

Bestelenişinden 77 yıl sonra çalınan Harfler Marşı
 
Burcu Göker ve Eric Jenkins Başkent Üniversitesi Konser sonrası

Burcu Göker ve Eric Jenkins'in 20 Aralık 2005 de Başkent Ünivesite'si Prof.Dr.İhsan Doğramacı Konferans Salonunda  Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü anısına düzenlenen Panelde verecekleri resital için üç gün öncesinde Türkiye'ye geldiklerini bir önceki yazımda yazmıştım. Burcu ve Eric Ankara'ya hareket etmeden bir gün önce Bütün Dünya dergisinin İstanbul bürosunu ziyaretlerinde 1928 tarihli bir gazete gördüler. Gazetede Cumhurbaşkanımız  Atatürk'ün İstiklal Marşımızın bestecisi Ekrem Zeki Ün'e okullarda, askeri kışlalarda  yeni Türk alfabesini öğretmek amacı ile bir Harfler Marşı besteleme görevi verdiği ve böyle bir beste olduğu yazıyordu. Ayrıca aynı gazete bu marşın notalarını da veriyordu. Sadece Burcu değil bu yaşımızda biz de ilk defa böyle bir marşın ismini duyuyorduk. Burcu ve Eric bütün gece çalışarak bu marşın gazetedeki notasından yararlanarak  marşı piyano ve kemana uyarladılar. Marş çok hüzünlü idi. Eric harflerin okularda öğretilmesi amacı ile bestelenen bu marşın daha neşeli olması gerektiğini söyledi. Burcu ise Eric'e bu parçada çok zor, çok kutsal ve çok meşru  bir savaş sonrası ülkesini yeniden yapılandıran bir ulusun acılarının dile getirildiğini ve bu sebepten bu kadar acıklı olduğunu söyledi. Bu marş büyük imkansızlıklar içinde kalbinde sadece sonsuz bir vatan sevgisi ile bağımsızlığına kavuşan binlerce, yüzbinlerce insanın haykırışı idi sanki. Burcu  bestelenişinden 77 yıl sonra Başkent Üniversitesinde bu marşı çalarken gerçekte ülkesine olan vefa borcunun bir kısmını ödüyordu.
Konser günü Burcu ülkesinde ilk defa konser vereceği için, Eric ise uzun zamandır Burcu'dan dinlediği Kurtuluş Savaşının bu büyük kahramanı için konser vereceğinden  çok heyecanlı idi. Burcu  Panel öncesi Eric'le sahneye davet edildiğinde  salonda daha önce sadece ismini duyduğu büyüklerini gördüğünde adeta bir sınava girmiş gibi heyecanlanmıştı. Acaba ülkesinin istediği gibi Batılı değer ölçülerinde bir sanatçı olabilmişmiydi.  Konser sırasında seçtiği ve yorumladığı eserleri tek tek izah eden Burcu aldığı büyük takdirin farkındaydı. Konserin sonunda kendi bestesi olan Kurtuluş adlı ve Kurtuluş savaşını anlatan eserini çalarken Burcu Amerika'da keman eğitimi sürdüren bir klasik müziçi değidi. O anda Erzurum'da kar altında kağnısı ile cepheye mühimmmat taşıyan Nene Hatun, Ege'de savaşan bir kadın neferdi. Eseri sonu İstiklal marşı ile bitiyordu. Kurtuluşun sonunda İstiklal marşı ile ayağa kalkan salondaki genç, yaşlı bütün dinleyiciler hem ağlıyorlar hem de büyük bir coşku ile alkışlıyorlardı. O anda gözyaşlarım arasından bir şey gördüm.İstiklal Marşı çalarken Eric de pianosunun yanında ayağa hazıola kalkmıştı. Siyah smokin içinde uzun boyu ve mağrur duruşu ile Eric harika görünüyordu. Birden gurur duydum. Burcu  Eric'e Kurtuluş savaşını ne kadar güzel anlatmıştı ki o da bizimle aynı duyguları besliyordu  Böyle çocuklara sahip olmak ne büyük bir mutluluktu. Burcu ve Eric Türkiye'deki ilk konserleri sonrası Ankara'da bulundukları iki gün içinde Anıtkabire yaptıkları ziyareti hala büyük bir onurla hatırlıyorlar. Daha sonra Türkiye'de bir çok konser veren Burcu ve Eric için onlara ilk konser fırsatını veren Başkent Üniversitesinin ve bu konserin değeri unutulmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder