Hürriyet

25 Aralık 2012 Salı

Konservatuvar Sınavlarına Gireceğiz.

Burcu'nun müzik yeteneğini keşfetmemizle Konservatuvar sınavlarına girişimiz arasında uzun bir süre var. Bu süre Burcu için kayıp bir zaman oldu.  Biz aile olarak Burcu'nun kabiliyetini 3 ,4 yaşlarında keşfettik. Burcu'nun konservatuvar sinavlarına girmesi 8 yaşında oldu. Aradaki süreyi ben kayıp olarak düşünüyorum. Eğer Burcu bir Avrupa ülkesinde veya Amerika'da doğmuş bir çocuk olsaydı veya Türkiye'de bir müzisyenin çocuğu olsaydı belki de 4 yaşında eğitime başlayacak ve 4 yıl boşuna kaybetmeyecekti.
 Bizim Türkiye'de müzik eğitimi konusunda bilgi arayışımız, müzik eğitim kurumlarını yeteri kadar tanımayışımız bu gecikmeye sebep oldu.
Bir sene önce yani 7 yaşında konservatuar sınavlarına girecektik ama bu seferde sınavların zamanını kaçırdık. Kısacası hiç tanımadığımız bir yolda el yordamı ile çıkışı arayan bir konumdaydık.
Konservatuar sınavları ağustos ayı sonu eylül başı gibi oluyordu. İstanbul'da müzik eğitimi veren Devlete bağlı iki konservatuar var. biri Mimar sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı, diğer İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı.
1990 yılının ağustos ayında biz yazlıktaydık. Yazlık evimiz Marmara denizinde bir adada olduğu için İstanbul'a gelişimiz de oldukça zordu. Ben Konservatuar giriş başvuruları işini o dönemlerde Üniversite sınavları için Dersaneye yazılmak üzere İstanbul'da bulunan büyük kızıma vermiştim. Büyük kızım  yoğun işleri arasında her iki konservatuara giderek giriş şartlarını öğrendi ve bize telefonla bildirdi. Konservatuara girişte çalmak istediği ensturümana göre kayıt yapılıyordu ve sınavlar ayrı ayrı idi. Bana telefonda sorduğunda ne yalan söyleyeyim hiçbir fikrim yoktu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı için keman ve piyano diye aday kaydını yaptırmasını söyledik.Mimar Sinan Devlet Konservatuarında ise Burcu bale sınavlarına girmek istiyordu. Hem müzik hem de bale eğitimini, üstelik de 8 yaşında 4.sınıfta olan bir çocuk nasıl yapacak hiç düşünmedik. Bu arada söylemeyı unuttum. Burcu 5 yaşında dönemin milli Eğitiminde yapılan bir değişiklikle 5 yaşını bitiren çocukların ilk okula başlamasını kabul eden bir yasa gereği ilk okula başlamış ve beraber başladığı yaşıtları bir ay sonra okulu bıraktıklarından Burcu kendisinden bir yaş büyüklerle eğitime devam etmişti. Bu durumda Burcu 8 yaşında ilkokul 4. sınıfa gidiyordu. Zaten çok zayıf ve ufak tefek olan Burcu bir de yaşından büyük sınıfa gidince komik bir manzara ortaya çıkmıştı. Burcu o kadar hırslı idi ki kolaylıkla bulunduğu sınıfın derslerine uyum sağlamış ve sınıfta başarılı kişiler arasında yer almıştı. Hatta bu arada çok komik bir anım var. Burcu ilkokula başladığı zamanlarda eve gelip 6 sayfa ödev yapıyordu. N eden bu kadar çok ödev yaptığını sorduğumda Öğretmenim verdi diyordu. Ben sonunda dayanamadım,öğretmene telefon açıp neden bu kadar çok ödev verdiğini sordum. Öğretmen de bana Burcu ve diğer çocuklara yarımşer sayfa ödev verdiğini ama Burcu'nun 6 sayfa ödev yaptığını söyledi. Öğretmen neden bu kadar çok ödev yapıyorsun deyince annem yaptırıyor diyormuş.Anlayacağınız bizim küçük Burcu öğretmenine ve bana yalan söyleyerek 6 sayfa ödev yapmanın yolunu bulmuş.Genelde çocuklarda bunun tam tersi olur ama bizim Burcu her zaman çok farklı idi.
İşte ben böyle bir çocuğu çözmek zorunda idim.
Biz ağustos 1990 da yazlıkta denizi, güneşi bırakarak İstanbul'a geldik.Ben hala boşa kürek çektiğimize inanıyordum. Konservatuar giriş sınavlarından önce 3 gün müzik kursu olacak ve daha sonra sınav olacaktı.Bale giriş sınavı için böyle bir uygulama yoktu.
Biz ilk gün İstanbul Üniversite'sinin Kadıköy Rıhtımdaki Konservatuar binasına gittik ve müzik kursuna başladık. Burcu büyük bir hevesle yaz arkadaşlarını, denizi herşeyi adada bırakmış,gönlüne çok önceden düşmüş müzik aşkı ile kursa girmişti. Ben ise kapıda diğer annelerle onu bekliyordum.Ammeler ile yaptığımız konuşmalarda herkesin çocuğunun daha önceden bir ensturüman çaldığını, nota bildiğini ve hazırlıklı geldiklerini öğrendiğimde bu konuda hiçbir şansımız olmadığını iyice kabul etmiştim.
Kurs çıkışını bir sonraki yazımda anlatacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder