2007 yilinda Burcu Goker'in Lawrence Universite'sinden mezuniyet asamasinda
kalmistik. Haziran 2007 da ben ve babasi bizi Sikago'ya goturecek T.H.Y ucagina
binerken cok heyecanli idik. Zira kizimizin Amerika'daki Universite'den
mezuniyet torenine gidiyorduk. Burcu daha once de bircok mezuniyet onurlari
yasatmisti bize ama bu sanki biraz daha gorkemli idi. Gunler oncesinden
kiyafetler, hediyeler alarak hazirlanmistik. Torende cuppenin altina giymesi
icin Burcu'ya cok sik bir abiye giysi almistim. Bir de mezuniyet konserinde
giymesi icin bir tuvalet bavulumda yerini almisti. 11 saatlik Istanbul- Sikago
ucak yolculugunu buyuk bir heyecanla tamamladiktan sonra alana indigimizde pek
yorgun ve uykusuz gozukmuyorduk. Daha once Burcu'nun Universite'deki Almanca
profesoru Hans'i yazilarimda anlatmistim. iste Hans bizi havaalanindan
karsilayacak ve 3 saatlik bir araba yolculugu ile Universite'nin oldugu
Appleton'a goturecekti. Ne yazikki aksam konseri oldugu icin Burcu bizi
karsilayamiyordu. Biz Hans'i tanimiyorduk, o da bizi tanimiyordu. Polisten gecip
esyalarimizi alip cikisa dogru yururken bize sevgi ile bakan kizil sacli harika
adami gorduk. Iste Hans Terms karsimizdaydi. Sanki yillardir tanisiyor gibi
kucaklasip arabaya bindik. 3 Saatlik araba yolculugu suresince bizim yarim
ingilizcemizle sohbet etmeye calistik ama inanin gonul dili diger lisanlardan
cok onemli. Hic Turkce bilmeyen Hans ile cok az Ingilizce bilen bizler gonul
dili ile cok guzel anlasmistik. Appleton'a vardigimizda Hans bizi Burcu'nun daha
onceden bizim icin ayirt ettigi otele goturdu. Aksamki konsere kadar dus almak,
hazirlanmak icin 3 saatimiz vardi. Esim ve ben 24 saatir uykusuzduk ama
heyecandan aklimiza uyku gelmiyordu. Bu gece Burcu Goker icin cok onemli bir
gece idi. Harika bir konser onu bekliyordu. Dusumuzu alip , giyinip bizi gelip
alacak ve konser salonuna goturecek olan Hans'i beklerken bir yandan da bu ana
kadar gormedigimiz Burcu'yu merak ediyorduk. Kizimizi 6 aydan fazladir
gormemistik.
Nihayet Hans ile konserin yapilacagi gorkemli salona geldik. Kapida Eric'in ailesi ile karsilastik. Onlar da tum aile mezuniyet torenleri icin Portage'den gelmislerdi. Eric'in annesi, babasi, kardesleri, anneanne ve dedesi, tum aile giyinmis, suslenmis konser kapisinda bekliyordu. Konser sirasinda yorgunlugumuz yavas yavas ortaya cikmaya baslamisti. Ne kadar yorgun oldugumuzu o gece konseri videoya ceken esimin cekimlerini seyrederken bir kez daha anladim. Video goruntulerinde arada dusmeler oluyordu. Sanirim o anlarda esim yogunluktan uyuyakalmisti. Harika bir konser sonrasi artik vedalasip otele gidecegimizi ve uyuyacagimizi saniyorduk ama daha bitmemisti. Konser sonunda verilen davete katilmamiz gerekiyordu. Dusunun 40 saattir uykusuz , belli yasin ustunde iki kisi ,karsilarinda baska bir dilde konusan Universite rektorleri, dekanlari ve hocalari. Herkes gelip bizi tebrik ediyor ve bir seyler anlatiyordu. Normal zaman olsa zaten cok iyi anlayamiyacagim bu sozleri yorgunluk, uykusuzluk ve elime tebrik icin tutusturulan bir kadeh sampanya etkisi ile hic anlamiyordum ve sadece gulumsuyordum. Sanirim esim benden de beterdi.
Neyse bize asirlar gibi gelen bu tebrik fasli sona erdi ve bizi otelimize biraktilar.Iste o zaman ancak Burcu'ya sarilma imkanim oldu. Benim kucuk bebegimin zaten zayif olan bedeni son gunlerin yorgunluk ve stresinden daha da zayiflamisti galiba.
Mezuniyet torenleri bir hafta cesitli etkinliklerle devam etti, taki en son diplama torenine kadar, Her sabah kampuste kahvalti davetleri, aksamlari yemek davetleri derken.Eric'in ailesi ve biz cok guzel bir hafta gecirdik. Haziran ayinin verdigi bahar havasi icinde harika bir hafta. Nihayyet son gune geldik.Toren gunune. Bunu da sonraki yazimda anlatayim
Nihayet Hans ile konserin yapilacagi gorkemli salona geldik. Kapida Eric'in ailesi ile karsilastik. Onlar da tum aile mezuniyet torenleri icin Portage'den gelmislerdi. Eric'in annesi, babasi, kardesleri, anneanne ve dedesi, tum aile giyinmis, suslenmis konser kapisinda bekliyordu. Konser sirasinda yorgunlugumuz yavas yavas ortaya cikmaya baslamisti. Ne kadar yorgun oldugumuzu o gece konseri videoya ceken esimin cekimlerini seyrederken bir kez daha anladim. Video goruntulerinde arada dusmeler oluyordu. Sanirim o anlarda esim yogunluktan uyuyakalmisti. Harika bir konser sonrasi artik vedalasip otele gidecegimizi ve uyuyacagimizi saniyorduk ama daha bitmemisti. Konser sonunda verilen davete katilmamiz gerekiyordu. Dusunun 40 saattir uykusuz , belli yasin ustunde iki kisi ,karsilarinda baska bir dilde konusan Universite rektorleri, dekanlari ve hocalari. Herkes gelip bizi tebrik ediyor ve bir seyler anlatiyordu. Normal zaman olsa zaten cok iyi anlayamiyacagim bu sozleri yorgunluk, uykusuzluk ve elime tebrik icin tutusturulan bir kadeh sampanya etkisi ile hic anlamiyordum ve sadece gulumsuyordum. Sanirim esim benden de beterdi.
Neyse bize asirlar gibi gelen bu tebrik fasli sona erdi ve bizi otelimize biraktilar.Iste o zaman ancak Burcu'ya sarilma imkanim oldu. Benim kucuk bebegimin zaten zayif olan bedeni son gunlerin yorgunluk ve stresinden daha da zayiflamisti galiba.
Mezuniyet torenleri bir hafta cesitli etkinliklerle devam etti, taki en son diplama torenine kadar, Her sabah kampuste kahvalti davetleri, aksamlari yemek davetleri derken.Eric'in ailesi ve biz cok guzel bir hafta gecirdik. Haziran ayinin verdigi bahar havasi icinde harika bir hafta. Nihayyet son gune geldik.Toren gunune. Bunu da sonraki yazimda anlatayim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder